Orman yangınları yeni savaş türüdür!

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, iklim değişikliğinin etkisiyle artan sıcaklıklar, düşük nem oranı ve kuvvetli rüzgârlar nedeniyle orman yangını riskinin ekim ayına kadar devam edeceğini söyledi!

Oysa orman yangınları, planlanmış bir süreçtir. Büyükbaş hayvanların ve ormanların eş zamanlı olarak bütün dünyada yok edilmesi isteniyor. Hayvanlar ve ağaçlar, küresel ısınmaya sebep oluyormuş! Halbuki Milli Merkez Genel Sekreteri, eski DPT uzmanı ve yüksek kimya mühendisi Haluk Dural'ın incelemesine göre;

"-Atmosferi ısıtan tek kaynak güneştir. Dünya atmosferi milyonlarca yıldır devresel olarak ısınır ve soğur.

- Atmosferde ısıyı tutan en büyük sera gazı bulutlardır. Bulutlar sera gazlarının yüzde 95'idir.

- Karbondioksitin doğal seviyesi bütün atmosferin yaklaşık yüzde 0,04'üdür.

- Yüzde 0,04'lük karbondioksitin yüzde 95'i volkanik aktivite, çürüyen bitki örtüsü, bakteriler ve dünyadaki okyanusların birleşiminden gelir.

- Atmosferdeki toplam karbondioksite insanın katkısı yalnızca yüzde 0,0016'dır.

- Karbondioksit dünyadaki tüm yaşamı oluşturan temel besindir ve yalnızca faydalı etkileri vardır.

- Yeşil enerjiye dönüşüm gelişmekte olan ülkelere kurulmuş bir büyük tuzaktır.

- Batı ülkelerinin uygulamaya koyduğu Sınırda Karbon Vergisi, gelişmekte olan ülkeleri sanayisizleştirmeyi hedeflemektedir.

- Elektrikli araçların çevre dostu olduğu söylemi tümüyle yalandır."

***

Emekli Amiral Cem Gürdeniz'in belirttiği gibi "Orman yangınları doğal afet boyutunu aşmıştır. Hibrit savaşın bir enstrümanına dönüşmüştür. Ana vatanımızın pek çok yerinde tarihte örneği görülmemiş şekilde aynı anda orman yangınlarının çıkması iklim değişikliği ile izah edilemez. Bu yangınların düşman işgalinden farkı yoktur. Türk devleti, ordusu ve milleti ile seferberlik ruhu içinde doğamızın işgal ve tahribine karşı mücadele etmelidir. Her yaz sadece Tarım ve Orman Bakanlığı değil devlet, başta ordu olmak üzere tüm acil durum kurum ve kuruluşları; sivil toplum örgütleri ve gönüllüler ile bir savaşa hazırlık kapsamında teyakkuza geçmelidir. Bunu koordine etmek hükümetin görevidir." demişti ama böyle bir koordinasyon hâlâ yok!

***

Gazeteci-yazar Murat Akan'a göre orman yangınları doğal afet değil, küresel çaplı bir projenin parçasıdır.

Akan, Birleşmiş Milletler destekli raporlarda Türkiye'nin yüzde 88'inin 2030 yılına kadar çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Sık tekrar eden orman yangınlarının bu süreci hızlandırdığına dikkat çeken Akan, tarım arazilerinin ve turistik bölgelerin bilinçli şekilde hedef alındığını vurguluyor.

Yangınların yalnızca ekosistemi değil, aynı zamanda tarımsal üretimi felç ettiğini ifade eden Akan, bu durumun yapay kıtlık, yüksek gıda fiyatları ve ekonomik çöküş gibi sonuçlara yol açabileceğini söylüyor.

Akan, 2019'dan bu yana Amazon, Sibirya ve Kanada gibi bölgelerde eş zamanlı çıkan büyük yangınların bir tesadüf olmadığını, aksine hava kirliliğini ve iklim değişikliğini tetikleme amaçlı organize eylemler olduğunu savunuyor. 2021–2023 yılları arasında çıkan yangınların, 1990'lı yılların ortalamasının 7 katı olduğunu belirtiyor.