Orkun Özeller'i tutuklamak!

Türkiye, 23 yıl içinde, her ihaleden komisyon alınarak tepeden tırnağa kadar sürekli soyuldu ama toplamı bir trilyon doları geçen bu soygunun hesabını soran yok! Paralar, dövize çevrilip yurt dışına kaçırıldığı için ekonomi, istikrarlı olarak kötüye gidiyor. Kötüye giden ekonominin faturası, emeklilere ve asgari ücretlilere kesiliyor. Zaten, 35 yıl önceki ilk köşe yazılarımda işlediğim gibi "enflasyon hırsızlıktır; resmi soygun demektir, halkın cebindeki parayı çalmaktır."

*Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bir ara "Enflasyon, en büyük hırsızlıktır. Enflasyonun sebep olduğu mağduriyeti, sebep olduğu yoksulluğu telafi etmemek ise katmerli hırsızlıktır." demişti...

*Tabii "Hırsız evden olursa mandayı bacadan aşırır" ama tıpkı Türkiye'de olduğu gibi yavuz hırsız, ev sahibini de bastırıyor.

*Maksim Gorki, "Eskiden bir adamı hırsızlık edince hapse atarlardı. Şimdi doğruyu söylediği için hapsediyorlar." demiş.

*Comte De Lautreamont ise "Yeterince hırsızlık yaparsan, çaldığın paralarla seni aziz ilan edecek bir kilise satın alabilirsin." diye dinin de hırsızlığa alet edilebileceğini söylemiş.

*Türkiye'ye uyarlarsak, "Yeterince hırsızlık yaparsan, çaldığın paralarla, tarikat, cemaat, veya siyasi partin üzerinden ülkenin büyük kısmını satın alabilirsin." diyebiliriz.

*Yalnız Victor Hugo, böyle durumlar için "Bir millete karşı işlenen hırsızlık suçu asla zamanaşımına uğramaz. Bu yüksek düzeyde dolandırıcılıkların hiçbir geleceği yoktur. Bir milletin alameti, bir mendil markası sökülür gibi sökülemez." diye hüküm vermiştir...

*Bugün için Türkiye'de her şey tersine dönmüş durumdadır... Öyle ki, bir zamanlar kendi camiasında saygınlığı olan bir din bilimci, "Yolsuzluk hırsızlık değildir" diyebilmiştir. Oysa yolsuzluk, hırsızlığın resmi kanallardan yapılanına denilir.

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'li belediye başkanlarına karşı yapılan yolsuzluk suçlamalarının, "Ya AKP'ye katılırsın, ya da tutuklanırsın" şekline dönüşerek "absürt bir hal" aldığını söyledi ve örnekler verdi...

Absürtlük sadece, yolsuzluk suçlamalarıyla sürdürülmüyor! Bir süredir, terör örgütüyle masaya oturmak vatanseverlik, buna karşı çıkmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik sayılıyor!

Terör örgütünün Abdullah Öcalan'dan sonra gelen adamlarından biri olan Şemdin Sakık yakalandı ama onun gizli tanıklığıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tutuklandı ve sonradan beraat kararı verilse de 5 Ağustos 2013 tarihinde "terör örgütü kurmak ve yönetmek" ve "Türkiye hükümetini ortadan kaldırmaya veya işleyişini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlamalarıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tarihin hiçbir döneminde, hiçbir ülkede böyle absürt bir karar verilmemiştir.