"Millet cephesi tahkim edilecek" mi

Nasuh Mahruki'nin tutuklanmasından sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsmail Saymaz ile Fatih Altaylı hakkında da "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan resen soruşturma başlatıldığını açıkladı.

İki gazeteci hakkında soruşturma açılmasından bir gün önce İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli'ye MHP'li vekillerle ilgili bazı görüntüler izletti iddiası doğru değildir" denilmişti.

Başsavcılığın açıklamasına göre soruşturmanın MHP'den istifa ettirilen milletvekilleri ile ilgili görüntülerin Erdoğan tarafından Bahçeli'ye izlettirildiği iddiasıyla ilgili olduğu belli.

Bana sorarsanız, yanlış olduğu resmen açıklanan bir iddia için artık soruşturma açmaya gerek yoktur. Bunun yerine MHP milletvekillerinin istifa ettirilmesinin sebebi soruşturulmalıydı ama Adalet Bakanı bu yönde bir soruşturma bulunmadığını açıkladı!

Altın kaçakçılığı iddiasına ise cevap veren bile yok...

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi yasak talebiyle yargılandığı Cumhurbaşkanı'na hakaret davası hakkında da konuştu:

"O soruşturmaların içinde nasıl, hangi sözler nedeni ile açıldığına bakmak lazım. Cumhurbaşkanımıza karşı ağza alınmayacak sözler bunlar. Mitinglerdeki konuşmalarda cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak, halkın kabul etmeyeceği konuşmalardan dolayı soruşturmalar açıldı.

Mersin'deki dava için Ankara'daki mahkemede ifadesi alınacak. İfadelerin suç teşkil edip etmediğine yönelik yargımız karar verecek. Hakaret ile bir yere varılamayacağının en güzel örneği. Yine hakaretlerine devam ediyor. Milletimiz karalama siyasetine hayır diyor. Bunu örnek alırlarsa onların da sonu eski genel başkan gibi olur. Bundan sonra siyasetçilerimizin suç teşkil eden ifadeler değil yapıcı siyaset yaptıklarında kazançlı çıkacaklarını ifade ediyoruz. Kılıçdaroğlu ile ilgili 9 dava ve 5 soruşturma var. Konuşmaların hakaret teşkil edip etmediğine yönelik dosyalar. Yargıyı rahat bırakalım. Türkiye bir hukuk devleti... Suç unsuru olup olmadığına karar verecek olan bağımsız yargıdır."

Tunç "karar yargının" diyor ama dava, sanki mahkûmiyetle sonuçlanmış gibi bütün muhalefete, "sonları eski genel başkan gibi olur" diye gözdağı vermiş oluyor!

Kılıçdaroğlu'nun avukatları da "Adalet Bakanı, görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak yargı görevlilerine açıkça telkinde bulunma cüretini gösteriyor" diye açıklama yaptı.

Bütün bunları yapılırken, iktidar her gün cumhuriyetin temel niteliklerini aşındıracak bir faaliyet sergiliyor. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, laiklik ilkesini savunanların camileri ahıra çevirmek istediğini iddia ederek, halk arasında kin ve düşmanlık tohumları ekiyor ama sorgulayan resmî bir makam yok...

İç ve dış politikada büyük bir savrulma var. Devlet Bahçeli, Öcalan'ın "terör örgütünü lağvetmek için" Meclis'te konuşmasını istedi, bu girişime