Karikatür gibi...

Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde çıkan eş zamanlı orman yangınlarını hava sıcaklığının artmasına veya iklim değişikliğine bağlamak, mantıklı bir açıklama değil. Hava sıcaklığı, bu aylarda her sene yaşanıyor..

Türkiye 2021'in Temmuz ayı sonunda da 48 saat içinde 14 ilde onlarca noktada çıkan orman yangınları ile karşı karşıya kalmıştı. O zaman da yeterli yangın söndürme uçağı yoktu, şimdi de yok! Bunun adı, görevi ihmal veya "ihmal suretiyle icra suçu"dur. Kasıt söz konusuysa bu, vatana da millete de insanlığa da ihanettir...

Türkiye'de 10 yıl içinde 30 bin orman yangını meydana gelmiştir! Öyleyse tehlike bilindiği halde, ülke çapında yeterli önlem alınmıyorsa, yangınlar hangi sebeple çıkmış olursa olsun, sorumlu olan icra makamında bulunanlardır.

Tarım ve Orman Bakanlığı, orman yangınlarına yönelik önlemler kapsamında geçen yıl, yurt genelinde ormanlara sahiplenme duygusunu geliştirilmesi için, "Orman Benim" kampanyası düzenledi. Herhalde birileri yanlış anladı ki, ormanlara sahip olmak için yakılan ormanların yerine lüks oteller yaptırdı. Örnekler çok...

Trabzon'da bile denize bakan sarıçam ormanı yakılmış, yerine villalar kondurulmuştu...

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Günaydın Türkiye, ülkemizin değişik yerlerinde büyük orman yangınları eşzamanlı olarak gerçekleşiyor. Bu yangınların yeni bir saldırı türü olduğunu düşünmek için birçok neden var. Muhtemelen devletin elinde bilgi de vardır. Orman yangınları artık bir milli güvenlik meselesi haline gelmiş durumda. Ve iktidar her yaz yangınlara hazırlıksız yakalanıyor. Yeterli insan, uçak ve istihbarat yok. Bu sene ne yazık ki kaybedildi. Gelecek yaza çok kapsamlı bir hazırlık yapmalıyız." diye mesaj yayınladı.

Aslında acil önlemler alınırsa bu yıl da kaybedilmeyebilir... Türkiye'nin bu gücü var ama bilinçli bir tercih olarak kullanılmıyor. Yangın mevsiminde uçak kiralamakla, coğrafyayı tanımayan yabancı pilotlarla sözde çözüm aranıyor...

Orman yangınları, bu yüzden milli güvenlik sorunu haline dönüşüyor. Türk Hava Kurumu'nun ve yangın söndürme uçaklarının devre dışı bırakılmasının sebebi, ülkede milli bir kurum bırakmamak kararlılığının sonucudur... Türk Hava Kurumu, iktidar tarafından baltalanmasaydı, uçak filosunu yeniler, yeni pilotlar çalıştırır ve orman yangınlarına karşı görev yapabilirdi...

Tabii, yangınların eş zamanlı olması, örgütlü bir saldırı ihtimalini kuvvetlendiriyor. Bunun da önlemi alınabilirdi ama ormanlar cayır cayır yakıldığına göre yeterli istihbarat çalışması yapılmadığı anlaşılıyor.

İktidarın işi gücü, birinci parti konumuna yükselen CHP'ye operasyon yapmak... Ülkeyi 23 yıldır yöneten AKP'li yetkiliklere, bakanlara, bürokratlara, belediye başkanlarına tek bir operasyon yok ama son olarak İzmir'de olduğu gibi, yerel yönetimlerde büyük ölçüde iktidar olan CHP'ye operasyon üzerine operasyon düzenleniyor. CHP'ye