Cumhuriyetin ipini kime çektirdiler

Türkiye treni, 12 Eylül 2010 referandumuyla bir makas değişikliği yaşadı. 12 Eylül'cülerin yargılanabilmesini de içeren Anayasa değişikliğinin asıl hedefi, yüksek yargı organlarını FETÖ'ye teslim etmekti. Böylece makas değişikliğini yapmak isteyenlere, hukuki kolaylık sağlanacaktı. Referandumdan hemen önce Kahramanmaraş eski Milletvekili Edip Özbaş, Yeniçağ'a yaptığı açıklamada, Türk milliyetçilerinin 40 yıldır milletin doğrularını savunduğunu, büyük oyunlar karşısında avcı kekliği durumuna düşmemeleri gerektiğini söyledi. Özbaş, "Ben bu süreci 1919 yılından daha olumsuz olarak görüyorum. Dışardan kurgulanan bu oyuna Türk milliyetçilerini de dahil etmek istiyorlar. Başkalarının söylediği türküye bazı arkadaşlarımız eşlik ederek, onların kervanına katılıyorlar. Türk milliyetçileri makam ve mevki düşünmeden doğruları millete söylemekle yükümlüdür. AKP Türk milliyetçilerinin üzerinde oyun oynamak isteyebilir, ancak bu oyuna gelmemek gerekmektedir. Cumhuriyeti Atatürk ve Türk milliyetçileri kurdurmuştur. Bugün gelinen noktada Cumhuriyetin ipini Türk milliyetçilerine çektirmek istemektedirler. Bunun farkında olmamız gerekir" dedi. Yine referandumdan hemen önce Türk Hukuk Kurumu Başkanı Tuncay Alemdaroğlu, referanduma sunulacak olan anayasa değişikliğinin ülkeyi sivil darbeye hazırladığını söyledi. Eski Bayındırlık ve İskân Bakanı merhum Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı, 12 Eylül 2010'da "Evet" sonucu çıkması halinde AKP'nin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bugüne kadar yapılmış olan devrimlerin rotasını değiştireceğini söyledi. Kumbaracıbaşı, "Bu referandum, gerçekleri gizleyerek vatandaşı aldatmaya yönelik bir yapay referandumdur" dedi. O sivil darbe, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi kullanılarak yapıldı. Cumhurbaşkanlığı sistemini öngören Anayasa değişikliği, Meclis'ten usulsüz oylama ile geçti! Gizli oy kullanılması gerekirken, sandık başında milletvekillerinin başına nöbetçi milletvekilleri dikildi. Milletvekilleri, oylarını bu nöbetçilere göstererek sandığa attı! Referandumda da mühürsüz oylar geçerli sayılarak sonuca gidildi... 12 Eylül 1980'de, 24 Ocak denilen "küresel sermaye kararları"nı uygulayacak bir hükümet kurulması gerekiyordu. Nitekim Amerikan bursuyla yetiştirilip Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı için hazırlanan birkaç kişiden biri olan Turgut Özal'ın 12 Eylül'den sonra Türkiye'nin dümenine geçmesi bu kararın sonucuydu. Zaten 24 Ocak kararlarını hazırlayan da Turgut Özal idi. 12 Eylül 2010 referandumu