Cübbeli kalkınma!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği organizasyonuyla, 500 mühendisin ve mimarın katılımıyla 2023 Aralık ayında toplanan Sanayi Kongresi'nin sonuç bildirgesi açıklandığı gün Anadolu Ajansı'nda "Türkiye'nin sanayi ve teknoloji stratejisinde 5 yıllık karnesi çıktı" başlıklı bir haber yayınlandı.

Haberde, şu bilgiler verildi:

"Yüksek Teknoloji ve İnovasyon" başlığında en önemli konular arasında yer alan TOGG'un ilk teslimatı geçen yıl yapılmıştı. Mobilitede elektrifikasyon altyapısını güçlendirmek amacıyla 20 firmaya 1572 hızlı şarj istasyonu için destek verildi. Bu yolla Türkiye, Avrupa'da şarj altyapısında lider konuma yükseldi.

Ayrıca, "Millî Uzay Programı" kapsamında Türkiye'nin insanlı ilk uzay misyonu başarıyla gerçekleştirilirken "Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü" kurularak "İleri Malzeme Teknoloji Yol Haritası" yayımlandı.

"Beşeri Sermaye" başlığında ise gençleri bilim ve teknolojiye teşvik etme çalışmaları neticesinde TEKNOFEST 2018'de 20 bin olan yarışmacı başvurusu, 2023'te 1 milyonun üzerine çıktı. 81 ilde 100 Deneyap atölyesinde 18 bin öğrenci yer aldı.

"Altyapı" başlığında TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitüsü'nün kurulması, Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi belgesinin yayımlanması ve Savunma Sanayii Yapay Zekâ Platformunun oluşturulması, Türkiye'nin yapay zekâ alanında öne çıkan adımları arasında yer aldı.

TMMOB Sanayi Kongresi 2023 Sonuç Bildirisi'nde ise farklı bir tablo yansıtıldı:

Cumhuriyetin ilk çeyreğinde planlı sanayileşme ile en yüksek büyüme sağlanmıştır. Ancak, 1980 sonrasında neoliberal politikalarla sanayi gerilemiş, planlama-sanayileşme-kalkınma üçlüsünün terk edildiği bu dönemde ağırlıklı olarak kamu sanayi atılımlarında somutlanan Türkiye'nin sanayileşmesi kesintiye uğratılmıştır.

Ekonomik, siyasal, ideolojik-kültürel bağlamda neoliberal ve rant politikaları ile dinselleştirmenin hâkim olduğu siyasal İslamcı bir rejime geçilmiş, ülke ve halk yoksullaştırılmış, temel hak ve özgürlükler tasfiye edilmiş, toplumsal muhalefet baskı altına alınmıştır.

Dışa bağımlı finansallaşma, erken küreselleşme ve erken sanayisizleşme, Türkiye'nin mevcut durumunu tanımlayan kavramlardır. Kamu sektörü yatırımları eğitime, sağlığa, enerjiye, turizme, tarıma, madenciliğe, konuta değil, ulaştırmaya ve ne olduğu belirtilmeyen "diğer" hizmetleredir. Özel sektör yatırımlarında konut ve ulaştırma en üsttedir.

Türkiye ekonomisinin büyük bir bölümü hizmet, ticaret ve inşaat sektörlerine odaklanmıştır. Emek gelirleri, özellikle imalat sanayiinde önemli ölçüde gerilemiştir. Türkiye ekonomisinin yüzde 20'si sanayiden gelir elde etmektedir, ancak istihdamın çoğunluğu hizmet, ticaret ve inşaat sektörlerindedir.

Türkiye'nin teknolojik devrimlere ayak uyduramaması, özellikle yazılım, elektronik, bilişim, iletişim ve yapay zekâ alanlarında geri kaldığını göstermektedir. Toplam istihdam içinde bilişim ve iletişim uzmanları oranında Türkiye, OECD içinde en düşük seviyededir. Ar-Ge faaliyetlerine yönelik yapılanmaların etkin olmaması, Türkiye'nin bu alandaki parlak bir görüntü çizmediğini göstermektedir.

Türkiye'nin, kalkınmak için emperyalizmden, piyasa güçlerinden bağımsız bir siyasi iradenin ortaya çıkması, halkçı planlama, kalkınma politikaları ve bölgesel planlara odaklanılması gerekir. Bu kapsamlı dönüşüm için siyasi irade ve iktidar değişimi gerekmektedir.