Cenazede birleşen ülkücüler...
Toplum içinde nadir insanlar vardır ki ne zaman bir sorun çıksa çözüm getirir, ne zaman bir anlaşmazlık veya huzursuzluk emaresi gösteren bir olay yaşansa müdahale eder ve asıl hedefin ne olduğunu hatırlatarak tarafları birleştirirler.
Kazım Ayaydın, hayatı boyunca ülkücü hareket içinde yaşadı ve sıkıntılı dönemlerde hep bir adım öne çıktı. Öyle ki insanları ikna etmek için "Arkadaşlar, ayaklarınızın altını öpeyim, böyle yapmayın" gibi sözlerle kendi benliğini yok sayıp, herkese doğru yolu gösterdi...
Kazım Ayaydın gibi insanların değeri öldükten sonra daha iyi anlaşılıyor. Onların yokluğu hep hissediliyor...
Gazeteciliğe başladığım 1979 yılında, "Gençliğin birbirine düşmesi nasıl durdurulabilir" çerçevesinde görüştüğüm gençlik liderlerinden biri olan Kazım Ayaydın'ı o günden beri hep aynı olumlu çizgide gördüm.
Millî Merkez toplantısındayken cenazeye gideceğim için erken ayrılacağımı söylediğimde, orada bulunanlardan İstanbul Barosu eski başkanlarından avukat Muammer Aydın, Kazım Ayaydın ile İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde sınıf arkadaşı olduklarını, bir gün Şehir Hatları vapurunda, ülkücüler arasında kaldığını, bir köşeye sıkıştırıldığını ve tartaklanarak sorgulanırken uzaktan olayı gören Ayaydın'ın koşarak gelip kendisini nasıl kurtardığını anlattı.
Ayaydın, bu tür davranışları sebebiyle öğrencilik döneminden itibaren "Demokrat Kazım" diye anılırdı. Ruhu şad olsun...
Haberlerde, "Ayaydın'ın cenazesinde, MHP, İYİ Parti, BBP ve Zafer Partili yüzlerce ülkücünün katılarak bir araya gelmesi dikkat çekti." denilmesi onun birleştirici, toparlayıcı kimliğinin bir yansımasıydı.
Bu cenaze buluşması, orada kalmamalıdır. Ülkücüler, ülkenin kuruluş rayından çıkarılması için nasıl kontrol altında tutulduklarını görmek ve milletin istikbali için gereğini yapmak durumundadır.
Umutsuz ve genç seçmen potansiyeli...
İYİ Parti'de Genel Başkan Yardımcısı iken İBB Meclis üyesi olan ve köylere İnternet bağlantısı sağladığı için de "İnternetçi abi" diye de tanınan ve bir süre önce partisinden istifa eden Taylan Yıldız, İBB başkanlığı için bağımsız aday olacağını açıkladı.
Taylan Yıldız daha önce Yeniçağ'ı ziyaret etmişti ama ben yoktum. Tanışmamıza, danışmanı Atilla Güner vesile oldu. Güner ile genç gazeteciler olarak basın bursu ile dört ay için Miami'ye gönderildikten yıllar sonra ilk defa buluştuk. Toplantıda, yıllar önce Tercüman'da birlikte çalıştığımız ve şimdi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan Vahap Munyar ve yine Son Havadis'te kısa bir süre birlikte çalıştığımız gazeteci Ümit Zileli ve başarılı televizyon programlarından tanıdığımız, aynı zamanda klinik psikolog olduğunu öğrendiğim Tuba Emlek de bulunuyordu.
Taylan Yıldız, "İstanbul'da siyasetten umudunu kestiği için sandığa gitmeyen iki milyon seçmen var. Hiçbir partinin mevcut sorunları çözemeyeceğine inananların oranı yüzde 35'e dayanmış durumda.