Bilge Kağan'ın çözüm yöntemi!
Tayyip Erdoğan'ın Malazgirt'te ortak çıkaran anlayışının veya "Türk-Kürt kardeştir" söylemlerinin milleti birliğe değil bölünmeye götüreceği konusunu inceledik.
Zaten Malazgirt Zaferi'ne ortaklık iddiasını siyasetin gündemine sokan bizzat Abdullah Öcalan'dır. Öcalan, yargılanırken de bu görüşünü tekrarlamış ve sonraki süreçte de buna dayanarak "ortak vatan" söylemini geliştirmiştir.
Kısacası, "Vatan, bir ortaklığın eseriyse, devlet de ortak olmalıdır" diyor adam!
Dolayısıyla sorunu, "Malazgirt'te beraberdik" laflarıyla veya kardeşlik edebiyatıyla çözmeye çalışmak, Öcalan'ın ortak vatan söyleminin altını besler.
Soruya dönelim. Peki sorun nasıl çözülür
Erdoğan, Malazgirt konuşmasını yaparken, Bilge Kağan'ın Orhun Yazıtları'ndaki "Üstte gök basmasa, altta yağız yer delinmese, Türk Milleti, senin ilini ve töreni kim bozabilir" sözünü de kullanmıştı.
Peki Bilge Kağan, ülkesinde birliği nasıl sağlamıştır
Konuyu ilk iki baskısı 1993 yılında "Türklüğün Yeni Dünya Düzeni" adıyla yapılan "Güneş Ülkesi" kitabımda şöyle incelemiştim:
Bakınız Bilge Kağan ne diyor:
"Doğu'da Şantung Ovası'na kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmamıza az kaldı. Güneyde Tokuz Ersin'e kadar ordu sevk ettim, Tibet'e erişmemize az kaldı. Batı'da İnci Irmağı'nı aşarak Demirkapı'ya kadar gittim. Kuzeyde Yir Bayırku'ların toprağına ordu sevk ettim... Bunca yerlere Türk adını, Türk şanını alıştırdım..."
Türk adını, Türk şanını bunca yerlere alıştıran Bilge Kağan'ın etrafında kimler vardır
"Ben Tanrı'nın kutladığı Türk Bilge Kağan bu çağda tahtıma oturdum. Kardeşlerim, yeğenlerim, oğullarım, bütün soyum, milletim, sağımdaki şad, pıd beyleri, solumdaki tarkanlar, buyruk beyleri, Otuz Tatar ve Dokuz Oğuz halkının beyleri sözlerimi iyice işit, yürekten dinle!" diyen Bilge Kağan'ın etrafında bütün Türk Milleti vardır.
Bilge Kağan'ın hitabından, bütün halkının, Türk milletini meydana getirdiği anlamı çıkmaktadır.
Egemenliği altına aldığı bölgeye Türk adını ve Türk şanını alıştırdığını söylediğine göre Bilge Kağan'ın bir kültür politikası olduğu ve kültürde-dilde milliyetçilik yaptığı anlaşılıyor.
Şu ifadelere bakınız:
"Küçük kardeşim Kül Tigin ile sözleştik. Babamızın kazandığı millet adı, millet sanı yok olmasın diye, Türk Milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım. Küçük kardeşim Kül Tigin ile, iki şad ile, ölesiye, bitesiye çalıştım. Toplanan milleti, ateşe, suya düşürmedim..."
Millî devlet, millî birliğe dayanır. Bunun en belirgin ifadelerinden biri, Türk anayasalarında yer alan "ülkesiyle ve milletiyle devletin bölünmez bütünlüğü"dür... Ve devletin bütünlüğünde başkentin önemi tartışılmaz.
"Ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlük" ve "başkente bağlılık" bakın nasıl olurmuş:
"Yanılıp bize karşı gelen Türk kavimleriyle de savaştık ve onları da düzene soktuk... Artık, küçük kardeş büyük kardeşi, oğullar babalarını bilir oldu...