Asıl sorun Erdoğan'ın millet anlayışında!

Dünkü yazımda, Suriye'ye müdahalenin sığınmacılar üzerinden Türkiye'ye müdahaleye dönüştüğünü hatırlatarak "Sorunun kaynağında Erdoğan ve AKP'nin beyin takımının millet anlayışı vardır... Onu da yarın inceleyeceğim." demiştim.

Tayyip Erdoğan, 30 Ocak 2018 tarihli konuşmasında Özgür Suriye Ordusu'nu "Kurtuluş Savaşımızdaki Kuvayi Milliye güçlerine" benzettikten sonra şöyle demişti:

"Bay Kemal'in cehaletini sergilediği bir başka konu da millet meselesidir. Önce şu ifadeye bak; 'Osmanlı'da millet mi vardı' diyor. Sen bir partinin genel başkanısın, gençlere hitap ediyorsun. Buraya gelirken millet mefhumu, millet kavramı nedir bir oku. Ama okuma özürlü. Ardından ne diyor 'Millet, cumhuriyetle beraber oldu' diyor, böyle devam ediyor. Tabii bu ve benzeri kişilerin kafasındaki millet, milliyet tanımı Fransız İhtilali ile dünyaya yayılan kavramlardan ibaret olunca ortaya garabetler de çıkabiliyor. Halbuki bizim kendi medeniyetimizin, kendi tarihimizin, kendi kültürümüzün bir millet tanımı var. Bu bakımdan Osmanlı tam bir millet devletiydi.

Ulusun bir geçmişi olmaz ama millet öyle değildir. Tarihî süreklilik içinde milletler daima vardır. Değişen sadece etki ve hâkimiyet alanlarıdır. Milletin Cumhuriyetle başladığını söylemek binlerce yıllık Türk tarihini, bin 400 yıllık medeniyet geçmişimizi, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı yok sayarak bunlara ihanet etmektir. Bunun için biz ne diyoruz 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyoruz."

Yakın zamanda görüştüğü Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov'un tarih profesörü olduğunu ve konferanslarında hep "Osmanlı'nın millet sistemini örnek alın" dediğini anlatan Erdoğan, sosyal psikoloji profesörü Erol Güngör'ün "Bizim dilimizin kaynağı eskilerdir, dinimizin kaynağı eskilerdir, soyumuzun kaynağı eskilerdir." dediğini belirterek, "Biz, milleti İbrahim'den geliyoruz, (Kılıçdaroğlu'nun) bunu bilmesi lazım" diye konuşmuştu.

Erdoğan, "Bizim millet tanımımız, özünü İslam'ın millet anlayışından alır, bunu bilmen lazım. Pek çok farklı dinden ve kökenden gelen insanı çatısı altında toplayan Osmanlı bunların milliyetlerini, dinlerine göre de tasnif etmiştir. Osmanlı böyle bir devlet, imparatorluktur. Müslümanlar bir millet, Hristiyanlar bir millet, Yahudiler bir millettir. Etnik bakımdan zaman zaman çok küçük karışmalar olsa da bu tarihimizin ve coğrafyamızın gerçekliğine en uygun tanımdır.

Cumhuriyetimizi kuran kadro da Lozan'da aynı tanımı esas almıştır. Ülkemiz topraklarında yaşayan insanlar 'Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar' denilerek inançlarına göre sınıflandırılmışlardır. Bu anlayışla sınırlarımız dışında kalan coğrafyalardaki Müslümanlardan isteyenlerin Anadolu'ya gelmesi, Hristiyanlardan da isteyenlerin o ülkelere gidebilmesi temin edilmiştir." demişti.