AKP'nin Türksüz Türkiye vizyonu!

Televizyonlardaki istihbarat dizilerinde, "ABD, 100 yıl sonra Sevr'i uygulamak için yine Yunanistan'ı kullanıyor" mesajı veriliyor! Sanki kamuoyu şimdiden Türkiye'ye yönelik büyük bir saldırı ihtimaline karşı hazırlanıyor. Partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise 21'inci yüzyılın "Türkiye yüzyılı" olacağı öngörüsüyle bir program düzenledi. "Türk yüzyılı" değil "Türkiye yüzyılı!" Nüfusu değiştirilmekte olan bir Türkiye'nin başarılı olmasının Türk Milleti'ne ne faydası olur AKP'nin seçim vizyonu olan bu söylem için çizilen logoda ise Cumhurbaşkanlığı forsu kullanıldı. Erdoğan, Anayasa'ya göre üçüncü defa aday olamayacağı halde Cumhurbaşkanlığı forsunu AKP'nin seçim hazırlıklarında kullanıyorsa, diğer adayların da bu forsu kullanma hakkı doğmuştur. Takipçilerimden Yunus Emre Doğru, "AKP'nin 'Türkiye yüzyılı' vizyonu" ile ilgili bir inceleme yazıp gönderdi. Metin uzun olduğundan küçük bir özet veriyorum: AKP'nin Türkiye vizyonunun ilk ciddi sınavında Amerika'nın Irak'a kuzeyden girişi için hazırlanan tezkere, TBMM tarafından, 1 Mart 2003'te reddedildi. Böylece Türkiye'nin Amerikan ordusu tarafından işgal edilmesine izin verilmedi. ABD askerleri, Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde 4 Temmuz 2003'te Türk askerlerinin başına çuval geçirdi. Olay, Tayyip Erdoğan'ın ağzından "Ne notası vereceksin, müzik notası mı" lafıyla geçiştirildi. 2004'te AKP, Kıbrıs'taki halk oylamasında Annan Planı'na evet denilmesi için bütün gücünü kullandı. Allah'tan Rumlar hayır oyu verdi de plan uygulanmadı. Erdoğan aynı yıl ABD Başkanı'ndan Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığı görevi aldı. Mustafa Kemal Atatürk döneminde Türk milletinin dişinden tırnağından artırarak kurduğu fabrikalar birer birer satıldı, Türk bankaları birer birer yabancıların eline geçti. 2009 yılından itibaren PKK'lı itirafçıların gizli tanıklığıyla Türk ordusunun Genelkurmay Başkanı ve üst düzey komutanları tutuklandı. Bu sırada, devlet görevlileri, bir yabancı ülke temsilcisinin gözetiminde Oslo'da PKK ile müzakere masasındaydı. Ülkeyi bir arada tutan duyguları oluşturan millî bayramların kutlanması zaman zaman engellendi, millî ant ırkçı bulunarak kaldırıldı. FETÖ ile ortak hareket edildi, devlet kurumları bu cemaate teslim edildi. Türk ordusunun terör örgütüne karşı operasyon talepleri reddedildi. Açılım sürecinde bazı kentler PKK tarafından işgal edildi. AKP bu yüzden seçim kaybedince, terörle mücadele başlatıldı ve işgal edilmiş