"Ortak vatan", "etnik kökenlerin Anayasal düzlemde kardeşliği", "Türk-Kürt-Arap kardeşliği", "ümmet" gibi kavramlar üzerinden bir kavram kargaşası sürdürülüyor. Malazgirt ve Çanakkale gibi büyük Türk zaferlerine ortak çıkarılarak vatana yeni ortaklar eklenmek isteniyor.
Bunları yaparken de Türk Milleti'ni , "Türkiye Yüzyılı" havucu göstererek aldatmaya çalışıyorlar!
***
Toprak Hattı grubunun, "Federal devlet mi isteniyor" başlıklı açıklamasında "Cumhurbaşkanının bir yardımcısı Kürt, diğer yardımcısı Alevi olmalıymış; olursa daha iyi olurmuş. Kavmî vurguyu öne çıkarmak, bunu yapısallaştırmak, bir sisteme bağlamak istiyorlar. Yani bölünmeyi, bölünmüşlüğü peşinen kabul ediyor ve buna resmiyet kazandırmak arzusundadırlar. Tabiatıyla arkasından, 'Meclis Başkanı Çerkez, Diyanet İşleri Başkanı Gürcü, Millî Eğitim Bakanı Arap veya tarikat mensubu olsun', demeyeceklerinin hiçbir garantisi yoktur." denildi.
Açıklamada şu değerlendirme yapıldı:
"Türk milletini ve onun millî devlet otoritesini bölmeyi ve paylaştırmayı mı amaçlamaktadırlar Öyle görünüyor. Bu teklifleri tenkit edenler; Lübnan, Bosna vb. örnekler vermektedirler. Örnek olsun olmasın, örnekler tam uysun uymasın, böyle bir sistemin, ülkeyi bölmeyi hedefleyen bir sistem olduğu, örneğe ihtiyaç olmadan akıl sahipleri için apaçıktır.
Tasavvur edilen federasyonda itikat, mezhep ve meşreplerin de gözetilmesi isteniyor. Yani 'bölünme olacaksa tam olmalı' demek istiyorlar! Dış güçlerin tüm çabalarına rağmen başaramadıklarını biz kendi ellerimizle yapıyoruz."
***
Sorunun teorik düzlemde adını ise yazar Levent Özmen youtube programında "değer savaşları" olarak tespit etti.
Özmen, "İnsanı nesnelleştirip onu kullanmaya başladığınızda o zaman insan artık değerlerinden uzaklaşmış olur. İşte değer savaşları, insanı değerlerinden uzaklaştıran, onu nesnelleştiren ve kendi amaçları için kullanmak isteyenlerin ülkelerde ve medeniyetler bazında yürüttüğü savaşın şeklidir." dedi.
Özmen, "Savaşın, fiziksel, psikolojik ve kavramsal olmak üzere üç alanı vardır. Fiziksel savaşları hep konuşuruz. Ancak insanın fiziksel bir savaş yürütmesi için değerlere sahip olması lazım. O değerleri için savaşır. İşte psikolojik ve kavramsal alanda da durum budur. Değer verdiklerinizden soyutlandığınız andan itibaren savaşacak herhangi bir kavram kalmaz geriye. Siz savaşmak üzere bir şeye değer vermiyorsanız o alanı kaybedersiniz.
Siz eğer millet olmaktan sadece birey olmaya veya sadece vatandaş olmaya doğru çevrilirseniz o zaman egemenlik hakkınızdan da feragat ediyorsunuz anlamına gelir."