Güvenlik kurulu!

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı Türk futbolunun "kara kaplı" sicil dosyasının en karanlık sayfaları arasına girdi. 90 dakikada yaşananları, hakemin kontrolü elden kaçırışını, maç sonrası yüzümüzü kızartan vahşet sahnelerini ve Fenerbahçe Futbol Takımı'nın neredeyse 3 saat boyunca statta mahsur kalıp, kentteki bütün polislerin yollarda oluşturduğu insan zincirinin arasından direkt aprona gidişini bir yana bırakalım. Nasılsa üzerinde çok tepinilecek. Olası cezaları da konuşmayalım. "Böylesine önemli bir maçta polis sahada niye yoktu" sorusuna yanıt arayalım!

2010'lu yıllardı. Futboldaki kaos yine tavan yapmış, İstanbul'daki her büyük maç gündemi değiştirir olmuştu. O yüzden, maçların güvenlik önlemlerinin konuşulduğu İl Güvenlik Kurulu toplantıları farklı bir önem taşıyordu. Dönemin güvenlikten sorumlu vali yardımcısı Ergun Güngör, maçla ilgili toplantılara büyük önem verir, İstanbul Valiliği içindeki mavi salonun yanı sıra büyük salonu da toplantılara açardı. İstanbul'un profesyonel kulüplerinin temsilcileri, Alay Komutanı, Emniyet Müdürü, Spor Şube Müdürü, Sağlık Müdürü ve TSYD İstanbul Şube Başkanı'nın katılımıyla her maç en ince ayrıntısına kadar tartışılırdı. Dönemin "yakışıklı" bir kulüp başkanı, "Vali Bey burada benim ne işim var" deyince Ergun Güngör elini masaya vurmuştu: "Başkan Bey, senin stadında sahaya hangi tribünden daha kolay atlanır, bilet verdiğin hangi taraftar grubu nasıl frenlenir iyi bilirsin. O yüzden derbilerde başkanları rica ediyorum."

Sonrasında maç üzerine simülasyonlar yapılır, çevik kuvvet ihtiyacı olup olmadığı tartışılır, gerekirse dış birim için Jandarma'dan destek istenir, gergin maçlarda son 10 dakikaya girilirken polisin saha içinde kol kola girip insan bariyeri oluşturması kararı alınırdı. Hatta vali, toplantı bitiminde başkanlarla kahve içer, "