Voleybolcuları yıpratmayın!
Filenin Sultanları ya da Atatürk'ün kızları; nasıl adlandırırsanız adlandırın, müthiş bir takımımız var. Şimdi 24 Temmuz'da Polonya'daki Milletler Ligi çeyrek finalinde Japonya ile oynayacaklar. Kazanırlarsa -ki kazanırlaryarı finalde Almanya-Brezilya galibi gelecek. Bir adım sonrası şampiyonluk! Haziranda İstanbul'daki finallerde müthiş bir performans gösterip turu garantileyen, sonra Hollanda'daki seride yedek oyuncuları deneyen takımımız, şanssız bir ekya yenilgisi yaşadı. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Bir anda hedefe kondular. Federasyon Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, başantrenör Santarelli, oyuncular eleştiri yağmuruna tutuldu: "Vay nasıl yenilirsiniz". Bu, Meksikalıların, "Gonzales" hikâyesine benzer bir durum. Gonzales, çıktığı 99 kavgayı kazanır, 100. kavgada yenilir, 99 kez "Kahraman Gonzales" sloganları atanlar, bir anda "Hain Gonzales" diye tempo tutar.
Gerçekten ayıp. Gurur duyulacak bir takımımız var ve sürekli kendini yeniliyor, buna karşın özellikle voleybol camiasının içindeki birilerine yaranamıyor. Kimse, "Teknik kadro, sezon başından beri aralıksız ve sakat sakat oynayan isimleri dinlendiriyor" demiyor. Kimse henüz 19'unu yeni bitiren Beşiktaşlı Dilay'ın da bu sert maçlarda deneyim kazandığını, gerekirse maç kaybedilir, oyuncu kazanılır kuralını anımsamıyor. Ya da olası üst eşleşmede Japonya'nın tercih edilebileceği bir sıralama hesabı yapılabileceğini düşünen yok.
Başkan Üstündağ'a konuyu açtım, o da rahatsız. Ancak oturduğu makamın ağırlığından fazla bir eleştiri getirmiyor: