İbrahim Hacıosmanoğlu seçildiği günden bu yana Türkiye Futbol Federasyonu'nu "keyfine göre" yönetmeye devam ediyor. Yerliyabancı hakem uygulaması bile bunun örneği. Sinyal geldi, G.Saray-F.Bahçe derbisinde yabancı hakeme döndü. Sonra Ankara'dan, hatta daha etkili bir yerden gelen sinyalle Türk hakemlere sarıldı. Keşke hakkında dosyalar bulunan Sloven Vincic hiç getirilmeseydi de Türk hakemlerin itibarı teknik adamlar ve yöneticiler tarafından zedelenmeseydi.
Dedik ya keyfi diye; Hacıosmanoğlu tek başına yürümeyi seviyor. Son keyfi uygulaması FIFA ve UEFA tarafından üst klasman gözlemcisi olarak görev verilen Dilan Deniz Gökçek'i kızağa çektirmek oldu. Gökçek, Bayern MünihLyon maçında görev alıyor ama Türkiye'de kendisine görev verilmiyor! Sanırım Hacıosmanoğlu korkuyor; Dilan Hoca gittiği maçlarda "gerçekleri" yazar, nabza göre şerbet vermez diye! Kadın hakları üzerine faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, Gökçek'i savunmalı. TFF yönetimindeki iki kadın yöneticiyi saymıyorum, çünkü onlar İbrahim Bey'in denetiminde. Ancak bu ülkede kadın sporculara önem veren Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, yurt dışında kadın hakları üzerine çalışmalar yapan Cumhurbaşkanı'nın eşi Emine Erdoğan ve tüm sorumlu isimler, TFF Başkanına "Sen ne yapıyorsun İbrahim Bey" demeli.
Bir duyum daha aldık; TFF ve MHK, yeni dönemde Dilan Hoca'yı UEFA listesi dışında bırakacakmış! Yaparlar mı Yaparlar. Nasıl ki