Türkiye garip bir ülke. Elindeki kıymetleri bilmiyor. Geçenlerde hakemliğin geleceğine ilişkin uluslararası bir makale okurken Cüneyt Çakır ismine rastladım. Çakır'ın oyunu hızlandırma uygulamaları üzerine yorum yapmışlardı. Peki nerede bu Cüneyt Çakır MHK Başkanı ve FIFA eğitmeniymiş. Ama ne yazık ki Türkiye'nin değil Gürcistan'ın MHK'si ona emanet. TFF'deki "dedikodu grubunun" türlü engel çıkarmasına karşın performansı ve liyakatıyla FIFA'da da görev almış. Ne acı değil mi 3-5 kişinin "yalan-yanlış" beyanına dayanarak gençleştirme adı altında hakemliğini bitirdiler, MHK Başkanı yapacakken sırt çevirdiler. O da paslanmamak için gurbete gitti! Keza Abdulkadir Bitigen, Süleyman Abay, Fırat Aydınus, Bahattin Şimşek için de benzer şeyler söyleyebiliriz. Nedense futbolu yönetenlerin bazılarını memnun edemedikleri için (Not: Birilerini memnun eden hakem hakem değildir) liste dışılar. Hatta öyle ki, Süleyman Abay'ın gözlemciliğini de elinden almışlar. Tanırım Abay'ı; iyi grafiker, iyi yönetici, iyi insandır. Birilerinin dedikodusuna kurban gitmiş!

Peki deneyimli hakemleri elediler, kimler geldi derseniz; örneğin Mehmet Türkmen var; genç eğitimli bir hakem. Ve fakat, sadece 8 maçla FIFA oldu bir gecede değişen yönetmelikle. Eski hakemlere sorun bakalım, FIFA olmak için kaç maç yönetmek, ne tür deneyimler elde etmek gerek! Bengay kokusunu yutmayanı FIFA yapmamalıydılar! Bu arada eğer dedikodu ile görevden el çekme yapılıyorsa, federasyonu yönetenler önce MHK'deki isimler için bir "google araması" yapsınlar. Bence Ural Aküzüm, Bayram Akgül, Ceyhun Kazancı ve bir iki kişi hariç TFF yönetimindeki isimler için de aynı arama yapılırsa çok uzun bir sav listesiyle karşılaşırsınız!