Dünya Kupası yılındayız. Gerçi PlayOff'ta işimiz kolay değil ama A Milli Futbol Takımımız önce Romanya ardından da büyük olasılıkla Slovakya engelini aşıp adını finalist ekipler arasına yazdırabilir. Eni sonu biz katılsak da katılmasak da ligimiz de Türkiye Kupamız belli bir tarihte bitmek zorunda. 2026 sarkacak belki martın sonuna kadar uzanacak Avrupa kupalarını da düşünürsek, futbolculara, teknik adamlara ve diğer futbol paydaşlarına "dur-durak" yok.
Ve bu yoğun programda TFF, Süper Kupa serisini başına bela etti hedefi olan 4 takımın. Bu ekiplerin 3'ü hem lig hem kupa hem Avrupa oynarken araya bir de 3 günlük adı "Süper", kendisi vitaminsiz bir maç serisi sıkıştıracak. Sordunuz mu Galatasaray'a, Fenerbahçe'ye, Trabzonspor'a ve Samsunspor'a böyle 2'şer maçlık, belki uzatma belki penaltılara gidecek seri için bir fikrimiz var dediniz mi Bu adamların tatil yapma, dinlenme, belki tedavi olma gereksinimi yok mu
Aslında bu kupa formatı eski TFF yönetiminin icadı. Mehmet Büyükekşi federasyonundan kalan kötü bir miras. Üstelik o ekip bu format için adı lazım değil yabancı bir firmaya 200-300 bin Avro para ödemiş. Paramızla rezil olduk yani. O dönemdeki yönetimin aklına, "İspanya ve bir iki ülke bu formatı uyguluyor, onlardan alalım da para vermeyelim" demek gelmemiş nasılsa özerklik örtüsü var, "Federasyonun parası deniz, yemeyen"...
Evet Büyükekşi federasyonu birinci derecede kusurlu, ama İbrahim Hacıosmanoğlu federasyonunda bir Allah'ın kulunun aklına gelmiyor mu "Dünya Kupası yılındayız şu işten vazgeçelim, kupa şampiyonu ile lig şampiyonunu oynatalım, G.Saray ikisini de kazandığı için G.Saray'ı kupa yarı finalisti ile karşılaştıralım, bir günde geçsin gitsin"

17