2017-18 sezonunda, Katarlı beIN Sports, Süper Lig maçlarının naklen yayını için TFF'ye 500 milyon dolar ödemeyi kabul etmişti. Kulüpler ciddi bir yayın geliri elde ettiler o sezon. Sonrasında bu tutar hep düştü. Geçen yıl, Katarlı "dost"lar (!), ihalenin TL bazında yapılmasını ve 2.6 milyarın üzerine de çıkılamayacağını duyurdu. 5 yılda yüzde 82 değer kaybetmişti Türk futbolu. Ve yine bir ihale mevsimi geldi çattı. Bu yıl, dövizdeki inanılmaz artış ve Türk insanının değil, Türkiye'ye misafir gelen yabancıların bile başını döndüren enflasyon hiç yaşanmamış gibi Katarlı yayıncı 50 milyon dolar civarı bir para ödeyebileceğini duyurup ihale şartnamesini aldı. Rakip de çıkmamıştı.

Taa ki, Kulüpler Birliği 300 bin TL'yi ödeyip ihale şartnamesini alana kadar. Anlaşılan o ki, Katarlıların, bu işi "tekel"e çevirip ucuza kapatma girişimine karşı bir tavır benimsemiş kulüpler. Haklılar da 20'ye yakın kulübe 50 milyon dolar pay edildiğinde (işin içine başarı kriteri de var) naklen yayından ancak çekirdek parası gelecek 2024'te. Bu da Bankalar Birliği borcu düşünüldüğünde kulüplerin batması demek. Peki şimdi ne olacak Futbol, iktidar için önemli. Hele yerel seçim yaklaşırken. Büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katarlılara "Şu rakamı 100 milyon dolara çıkarın" diyecek. Ya da kulüpler gerçekten siyasete direnip kendi başlarına naklen yayın işine girişecek.

TFF özellikle 2023'ün son 20 gününde büyük yara aldı. Hakemin dövülmesi, Süper Lig takımının sahadan çekilmesi ve Riyad rezaleti