Devlet niye düğmeye bastı

Futbolda, yasa dışı bahis skandalı için "Düğmeye devlet bastı" yorumunu yaptık geçen hafta. Peki, bunca yıldır, üstelik ortam da -en azından futbolda- sakinken niçin futbol ve belki de basketbol, hatta voleyboldaki yasa dışı bahis ve onunla bağlantılı anlaşmalı maç işinin peşine düşüldü.

Biraz geriye gidelim, hani şu AnkaraNazilli maçı ile Tuzlaspor'un adının ortalarda dolandığı döneme. İşte o günlerin Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, futboldaki kirli ilişkileri gündeme getirmişti. O dönem futbolda görevi olmayan İbrahim Hacıosmanoğlu ile Adana'nın Torosları civarından dürüst bir kulüp başkanı da konuya dikkat çekmişti. Hatta yasa dışı bahis, şike ve manipüle edilen maçların etrafında büyük bir paranın döndüğünü de söylemiş Ali Koç. Kimse de inanmamış pek, "Bu kadar para döner mi" diye. Ve fakat, Yüce Türk Devleti, ufak bir araştırmaya başlamış. Koç'un söylediklerinin ötesinde bir operasyonun varlığı ortaya çıkınca, sırf Türkiye'de yasa dışı bahse giden -kara paranın- miktarının 100 milyar doların üzerinde olduğu anlaşılmış. MASAK'ın elinde böyle bir rakam olduğu söyleniyor. Ali Bey aynı tutarı mı söyledi bilemem, ama Türkiye, Sırbistan, Gürcistan ve Kıbrıs hattında 100 milyar dolar dönüyor. Yani Türkiye'nin yıllık toplam ihracatının 2.5 misli.

İşte Yüce Türk devletinin Spor, Adalet, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları ile TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun işin üzerine gitmesinin nedeni de bu. ünkü bu kayıp para, Türkiye'de, emeklinin, memurun, doğmamış yetimin parası. Kimse olayı basit bir hakem şikesi, bahis şikesi vb. diye sulandırmasın. ok büyük bir operasyon yapıyor Başsavcılık. İşin temelinde de aracı para kurumları var. 9'una devlet el koydu. 1-2 kurum daha takipte. ünkü resmen kirli bahis parasına aracılık etmiş birileri. Dün Süper Lig takımlarının eski ve yeni başkanları ile bazı hakemlere operasyon yapıldı. İçlerinden birinin o işlerle ilgisi olmaz; yakınlarının ifadesiyle,