"Cumhuriyet asla tarafsız olamaz.

Biz, kimi gazeteler gibi sözüm ona tarafsız olamayız. Atatürk, Aydınlanma, laik Cumhuriyet, bağımsızlık, bölünmezlik konularında tarafsızlığı reddediyoruz.

Biz, 'Aydınlanma'dan yana tarafız. 7 Mayıs günü taraflılığımızı açıklamak, günün anlam ve önemiyle dosdoğru orantılıdır."

Bu satırlar, Cumhuriyet'in 83. yaşını kutladığı 2006'nın 7 Mayıs'ında, yazarımız, Cumhuriyet Vakfı'nın temel taşı, büyük düşünür İlhan Selçuk tarafından kaleme alındı. Hem de şu an faaliyetimizi sürdürdüğümüz Şişli'deki merkez binamızın bahçesine el bombalarının atıldığı günden (5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece) sadece saatler sonra.

Evet, Cumhuriyet bugün 101 yaşında. Atatürk, Yunus Nadi, Nadir Nadi, Berin Nadi, İlhan Selçuk ve şimdi "Aydınlanma" yolundan milim şaşmayan kökten Cumhuriyetçiler sayesinde yürüyüşünü sürdürüyor. Ve emin olun, her sabah bayinizden aldığınız bu gazete tarafsız değil, Atatürk Cumhuriyetinden yana taraf! Öyle de kalacak.

ÖZEL'E SALDIRININ ŞİFRELERİ!

CHP lideri Özgür Özel'e atılan yumruk, öfke patlaması ya da bir meczubun işi değil, aylardır ilmek ilmek işlenen tehditvari söylemlerin yansıması ve açık bir gözdağı! Kimse, "anlık" tepki diye geçiştirmesin. Hele hele, "Zaten eski bir suçluydu, katildi, meczuptu" öyküsünün arkasına hiç sığınılmasın. Meydanları iktidara dar eden CHP'yi sistematik şekilde hedef gösterenler, "Bunlar vatanını sevmiyor" naraları atanlar, yumruğun gerçek sorumlularıdır. Unutulmasın ki organize nefret düzenine karşı susanlar, Özel'e atılan yumruğun ortağıdır. Elbette bu tezi kabul etmeyenler de olabilir. O zaman, konunun adli makamlarca en ince ayrıntısına kadar araştırılması zorunluluğu doğar. Öncelikle dosya asayişe değil de organize suçlara verilerek ilk adım atılabilir! Ayrıca saldırganın dikkat çekmeden saatlerce VIP alanında nasıl beklediği, CHP liderinin halkın arasına girerken şahsi koruması dışında bölgedeki kolluk güçlerinin niçin caydırıcı rol üstlenmediği gibi konular da sorgulanmalı. Sonuçta tutuklanıp cezaevine gönderilen Selçuk Tengioğlu'nun savunması, "kiralık katillerin" başvurduğu kalıplaşmış cümlelerle koşut. Bu bile olayın organize kötülük olduğunun kanıtı. Küçük bir HTS kayıt soruşturması, banka hesap hareketlerinin incelenmesi çok şeyleri değiştirir, saldırının üzerindeki sis bulutları da dağılır.

Unutulmasın ki olay unutturulur; kutuplaştırıcı, suçlayıcı siyaset dili devam ederse bu tür provokasyonların ve CHP lideri Özel'in dikkat çektiği suikast girişimlerinin önüne geçilemez!

ŞU KAYIT DIŞI İŞİ!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışı parayla mücadele ettiğini söylüyor. Son icraatı, OSB'ler ve meyve-sebze hallerinin giriş çıkışlarına müfettişler yerleştirmek. Aslında büyük kentlerdeki fiyat dengesizliği için iyi bir adım gibi dursa da Şimşek, asıl bakması gereken yerleri görmüyor.

Örneğin geçenlerde Bodrum'da 20 kişilik bir grup, 1 milyon yemek parası ödedi fatura medyaya düştü! Ancak emin olabilirsiniz ki Muğla'daki Maliye müfettişleri o işletme ve o müşterinin izini takip etmemiştir. Ki fatura büyük olasılıkla nakit olarak değil, kredi veya banka kartı ile ödenmiş, yani tek tuşla isimler belirlenir. Ama ses çıkmadı. Parayı ödeyeni geçtim, 1 milyon 115 bin TL'lik faturayı kesen işletme acaba emekçilerine kaç lira maaş ödüyor ya da vergisini veriyor mu bu fahiş kazancın O da belli değil! Mesela aynı hesabı Almanya'da ödeseniz mali polis ertesi gün kapınızı çalar, "Sen bu kadar para kazanmıyorsun, o hesabı nasıl ödedin" diye!