Ünlüleri hiç olmadığı kadar cruise denilen lüks gemi turlarında görüyoruz. Peki ünlüler niçin normal oteller yerine bu yüzen otelleri tercih ediyor Bu sorunun cevabını Akdeniz'de seyir halinde, global bir cruise işletmecisi şirketin başkan yardımcısıyla konuştuk. İşte renkli sohbetimizden detaylar...

600 milyon Euro'luk gemi

Sanat ve spor dünyasının yıldızlarını son dönemde cruise denilen ve 5 yıldızlı otelleri andıran gemi turlarında çok fazla görür olduk.

Ünlülerin cruise turlarına rağbet etmesinin sebeplerini MSC Grubu'na ait EXPLORA II gemisinde, şirketin otel operasyonlarından sorumlu başkan yardımcısı Koray Savaş'tan öğrendim.

Savaş, hayatını cruise işletmeciliğine adamış, tüm dünyada cruise işletmeciliği sektöründe başkan yardımcılığı pozisyonuna gelebilmiş nadir Türklerden.

Kendisiyle 600 milyon Euro'ya mâl olmuş, 461 süit odaya sahip, 14 güverteli dev gemide, Roma-Barselona arası katıldığım yolculukta sohbet ettik.

Türk turizmcilerinin DNA'sındaki misafirperverlik ve çalışkanlık kodunun cruise dünyasında birçok Türk'ün başarılı olmasına olanak sağladığını söyleyen Koray Savaş, "Gemi personeli hem yaşantısını hem de iş hayatını bu gemide geçiriyor. Burada uyuyup, burada uyanıp misafirlerimizi adeta kendi evimizde ağırlıyor gibiyiz" dedi.

Ünlülerin cruise seyahati tercih etmesindeki sebeplere geldiğimizde ise Savaş'tan çok ilginç bilgiler aldım.

Koray Savaş'a göre ünlülerin ilk tercih sebebi, normal bir otelden çok daha üst düzeyde sunulan güvenlik. Gemiye tüm giriş ve çıkışlar size verilen kimliklerle sabah ve akşam kontrol ediliyor. Dolayısıyla gemiye dışarıdan başka bir kişinin girmesi mümkün değil.

Normal bir otele her an kim olduğunu bilmediğiniz birçok kişi girebilecekken gemideki her bir kişinin kim olduğu belli. Bu durum üst düzey güvenlik sağlıyor.

Ünlülerin cruise tercihinde bulunmasının bir diğer sebebi ise yoğun tempodan dolayı birden fazla ülkeyi ziyaret edememeleri. Cruise'da ise aileleriyle daha fazla vakit geçirip seyahat sürelerinden zaman kazanıyor olmaları.

Düşünsenize sabah bir ülkeye varıyor ve gezip gemiye dönüyorsunuz. Aynı gece siz uyurken gemi başka bir şehre varmış oluyor.

Uçaktan farklı olarak tüm bu anı otel konforundaki bir odada geçiriyorsunuz. Gündüz ise tüm bu yolculuk anını seyahat halinde olduğunuzu hiç hissetmeden bir SPA'da masaj yaptırırken, bir restoranda yemek yerken, spor salonunda veya havuzda spor yaparken geçirebiliyorsunuz.

Son sebep ise ünlü isimlerin daha elenmiş ve seçilmiş üst düzey gelir grubundan kişilerle bir arada olmak istemesi.

Cruise misafir profilinin birçok otele göre daha yüksek oluşu ünlülerin kendini daha rahat hissetmesini sağlıyormuş.

Gemi içinde tren

Açıkçası gemide en çok etkilendiğim konu restoranların Londra, Paris, New York'taki mekânları aratmayacak nitelikte olmasıydı.

Geminin Fransız executive şefi Franck Garanger ile sohbet ettik.

Şef, balayını Kapadokya'da yapmış. Baklava ve çayı çok seviyormuş.

Kendisinden gemide bir Türk restoranı açılması sözünü alarak 12 barı ve 6 restoranın mutfağını dolaşmaya başladık.

Asya mutfağından Fransız lezzetleri sunan restorana kadar birçok farklı damağa hitap eden gemide tam 120 şef çalışıyor, günde 1200 yumurta ve 100 kilo un tüketiliyormuş.