Bodrum bu yaz sadece yeme-içme ve eğlencenin değil sanat etkinliklerinin de merkezi oldu. İşte geçen hafta beldede ses getiren sergilere ziyaretlerimden anekdotlar..

BİNA DIŞINATAŞAN ESER

Bodrum'da her ne kadar halen global bir sanat fuarı ve dünyadaki rakipleriyle yarışacak bir modern sanatlar müzesi bulunmuyorsa da galerilerin girişimleri ileriye yönelik daha büyük sanat etkinliklerinin tohumları niteliğinde.

Peş peşe açılan sergiler, oteller ve restoranların sanatsal dokunuşları mekânlarında unutmuyor olması geleceğe yönelik kıymetli yatırımlar.

Bodrum'da katıldığım ilk sergi turizm gurusu Nina Öger'in daveti üzerine Anna Laudel galeride düzenlenen "Yerle Bir Olmak" isimli sergi oldu.

Ne yalan söyleyeyim serginin fotoğraflarını ilk gördüğümde yabancı bir artistin eserleri sandım. O kadar kreatif, naif ve ince bir işti sevgili Özlem Yenigül'ün halı eserleri. Halı dediğime bakmayın.

Sanatçı kare veya dikdörtgen formlardan çıkarak, hayalindeki objeler şeklinde halı parçaları tasarlamış. Özellikle antik vazo şeklindeki halılar iddialıydı.

Ziyaretçilerin hayata bakış açısını yerle bir ederek, sorgulatan, düşündüren, halı gibi kavramsal bir gerçeği yerden alıp duvarlara, tavanlara taşımıştı sanatçı.

Hatta halıdan bir sarmaşık yapıp galerinin içinden dış cephesine kadar uzatmış. Bu renkli sergiyi 3 Ağustos'a kadar ziyaret edebilirsiniz.

DOĞANIN HAFIZASI OLUR MU

Bodrum'da sanat dair bir diğer ziyaret noktam ise geçen yaz açılan Bobo by The Stay'deki sergiydi. Bobo'nun geçen yaz sanki tam kurulmadan açılmış bir hali vardı. Otel genel müdürü Murat Özalp ile gezip görünce anladım ki bu yaz her şey yerli yerine oturmuş. Yeni eklenti ve düzenlemelerle Bodrum'un ilk 3'üne girecek bir kulüp ortamı oluşmuş.

Özellikle mekânın girişindeki Paraliaki tüm tesisin en keyifli noktası. Yunan mutfağı sunan restoran girişindeki pazar konsepti, üzerinden ışıklar geçen zeytin ağaçları ve hemen önündeki iskeleye yanaşan teknelerle tüm Bodrum'dan uzak, sakin bir balıkçı kasabasında yemek yiyormuşsunuz hissiyatında.