Seyirciyi ekrana çekmek için bu kadar da olmaz ki!

Feridun Ağabey, sadece benim değil hepimizin, tüm ailelerin derdi olacağına yürekten inandığım bir konuyu sizinle paylaşacağım... Bu televizyon dizilerinde neler yayınlanıyor bir araştıran var mı Toplumun ahlakına, millî ve manevi değerlerimize uygun olanlara teşekkür ederek bazı dizilerin verdiği mesajları sizinle paylaşmak istiyorum.

Bir senarist düşünün ki yaptığı evlilikten memnun olmayan veya istemeden evlenen bir kişinin eşini aldatmasına göz yuman bir karakter çiziyor. Bir senarist ki sevdiği kişinin başkasıyla evlenmesine göz yummayıp ona her türlü kötülüğü yapan bir karaktersiz rolünü seyirciye reva görüyor. Bir senarist düşünün ki karısını aldatan, kocasını aldatan hep birbirini aldatan eşler üzerine bir senaryo kurguluyor. Bir senarist düşünün ki çizdiği karakterler içinde hiç mert biri, ahlaklı biri düzgün biri çıkmıyor. Seyirciyi ekrana çekmek için dizide rol alan herkesi birbirinin dedikodusunu yapan birbirinin kuyusunu kazan birbirine ihanet eden tiplerden oluşturuyor. Bu nasıl bir beceriksizlik veya aksine ne şuurlu bir beceriklilik ki dizilerinin yolunu mutlaka şiddete, kavgaya, öfkeye, nefrete, acımasızlığa, hatta yazarken bile içimi acıtan kalleşliğe çıkarıyor. Neden aile içinde anneler, babaanneler, kaynanalar, diğer aile fertlerinin kuyusunu kazan tipler olarak gösteriliyor Normal hayatımızda böyle midir bu Her evliliğin gerisinde bir çürük halka bir aldatma, bir üveylik bir bilmem ne olmak zorunda mı arkadaşım Bir senarist düşünün ki hep birbirinin kopyası konular veya bilerek benzer konular seçilerek hayatı büyük plazalar, büyük iş merkezleri, rezidanslar içinde kurguluyor, normal vatandaş, memur; esnaf, ev hanımı gibi hayatımızdan hiçbir kesit ekranda yer bulamıyor... Nedir hemen her sahnede kan, vahşet, gözyaşı ve kin... Niçin dizilerde rol alanlar kendi aralarında birbirine normal konuşamıyor, neden insanların öğrenip de birbirine anlatabileceği güzellikte cümleler kuran insanlar, kahramanlar vb. olmuyor. Neden bu dizilerdekiler bize bizim olmayan bize ait olmayan hayatları sunuyorlar anlamıyorum...

Sinan Haşmet Demir

Bu defa da bir teşekkür var...