Öğrenmekten çok hatırlamaya ihtiyacımız var

Feridun Ağabey, şimdilerde dünyaya entegre olan ölçü birimlerini kullanıyoruz. Alan ölçüsü, mesafe ve uzunluk ölçüsü, ağırlık ölçüsü. Bunların hepsi Batı orijinli. Fit, inç, mil, ons, metre, litre, ton, metrik, vs.

Ancak ecdadımızın kullandığı birimler ve deyimler de vardı. Bunları maalesef kullanmaya kullanmaya unuttuk, unutturdular bize. Hele aradan bir nesil geçince ezberlerimizden çıktı, âdeta uçtu gitti. Ancak bunlar bize özel ölçülerdi. Bizim medeniyetimizin ölçüleriydi.Bu ölçülerin sorumluluk duygusuyla öğrenilmesi unutulmaması lazım diye düşündüm ve sizin aracılığınızla okuyucularımızla paylaşmak istedim.İşte bunlardan birkaçı:

-Arşın:Dedelerimiz 68 cm'lik ölçü birimine, yani bir adıma arşın derlerdi. "Halep ordaysa arşın burada" atasözündeki "arşın" kelimesi bu ölçü anlamında kullanılmaktadır. Arşının yarısına da "ayak" derlerdi. Arşının sekizde birine de "urup" derlerdi.

Endaze:Endaze de 65 cmboyunda bir uzunluk ölçüsüydü.Merhale:İki konak arasındaki mesafeye denirdi. Normal yolcu yürüyüşüyle bir günlük (ortalama sekiz saatlik) yol, uzaklık, mesafe için kullanılırdı.Fersah:3 millik uzaklık ölçüsü yaklaşık 5 kilometre mesafedir ve kullanıldığı yere ve zamana göre uzunluğu değişik olarak da dile gelmiştir.Kulaç:Bu da halk arasında kullanılan bir ölçü birimiydi. Gergin şekilde açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık için kullanılırdı.Mihenk: Ölçmek, denemek gibi anlamlara da gelirdi. Ayrıca üzerine sürtülen altının ayarını ölçmeye yarayan kuvars cinsinden sert bir taşın da ismi idi. Mihenk taşı altının ayarını ölçmekte kullanılırdı.Dirhemvardı bir de. Okkanın dört yüzde birine eşit eski bir ağırlık ölçüsü birimiydi. 0,003207 kg=3,207 gramidi...

İslamiyet'te yetmiş tane orta boy arpanın ağırlığı kadar ağırlığa da dirhem denilmiştir. Dirhem az anlamına da gelmektedir. "Dirhem dirhem" demek azar azar demek anlamındadır. Bir demiskalvardı ki onun da ölçüsü 1,5 dirhemdi...Okkavardı. Okkanın değeri de 1282 gram kadardı. Okka tahmin edildiğinden de ağır anlamında da kullanılırdı. Mecaz olarak elle alıp tartar gibi yaparak bakalım kaç okka geliyor gibi de söylenirdi. Yine mecaz olarak "okkanın altına girmek" diye de söz vardı ki sorumlu olmadığı hâlde sorumluluğun üzerinde kaldığı kimse için kullanılırdı.Batmanvardı ağırlık birimi olarak. Yerine veya ölçülen mala göre birimi değişen bizde de 2 ila 8 okka arasında değişen bir ağırlık ölçüsüydü. Genel anlamda 7,697 kg ağırlığa denk geliyordu. Bugün hâlen Kayseri, Tokat, Erzurum gibi bazı bölgelerimizde 8 kg ağırlığa batman denildiği ve domates, salça, karpuz, asma yaprağı, peynir, yağ, kireç gibi maddelerin alım satımında kullanıldığı ansiklopedilerde yazmaktadır.

Kantarvardı ki bu hâlen kullanılan bir terim olmakla birlikte 44 okkaya denk gelen ağırlık birimiydi. 4 kantar ağırlığabirçekidenilirdi. Daha yakın zamana kadar sobada yakmak üzere satılan odunlar çeki hesabı ile satılırdı. 4 çeki 1 ton ederdi.Kentalvardı ağırlık birimi olarak 100 kg ediyordu. 10 kental denince 1 tona bedel ağırlıktan söz edilmiş oluyordu. Bu birimler daha çok orman idaresi, orman köylüsü tarafından kullanılırdı hâlen de kullanılıyor ama bilgi olarak kimse fark edemiyor. Kırat vardı mesela. Hassas ve değerli ürünler için. Ecza ve kıymetli taşların ölçümünde kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimiydi. Mücevher tartmakta kullanılan 0,20 gram ağırlığında bir ölçüye denirdi. Dirhemin (3,20 g) on altıda biri, miskalin yirmi dörtte biri, gramın beşte biri olarak kabul edilirdi. Zerre kelimesi de bir kıratın (0,20 g) altmış dörtte biri olan kıtmirin yarısı miktarındaki eski bir ağırlık ölçüsüydü. Bir kıratın yüz yirmi sekizde birine denirdi. İki zerreye de kıtmir deniyordu. 250 m²'ye