Fıkran güzel ama güncellenmesi gerekiyor

Feridun Ağabey, fıkra bu ya, bir adam maaşını çektikten sonra kalabalık bir otobüse binmiş. Bir hırsız da kalabalığı fırsat bilerek adamın maaşını çalmış. Otobüs muavini ücretleri istediğinde adamcağız elini cebine atmış ama parayı bulamamış. Yüzü kızarmış, dili bağlanmış dizlerinin bağı çözülmüş. Şoför aynadan alaycı şekilde seslenmiş:

"Kılık kıyafet yerinde ama cebinde beş kuruşun yok!"

Hırsız insafa gelmiş ve "kardeşim, bey abimizin ücretini ben ödeyeceğim" demiş. Parası çalındığından haberi olmayan onurlu adam zoraki gülümseyip parasını çaldığını bilmediği hırsıza şöyle seslenmiş:

"Allah razı olsun. Senin gibilerin sayısını artırsın"

Aynı şekilde diğer yolcular da mırıldanmışlar: "Elde ne iyiler var." diyen değerliRamazan Bozkuşisimli okuyucumuz, fıkranız için teşekkür ediyoruz. Gönderdiğin fıkra sayesinde de günümüzde hayatın ne kadar güncellendiğinin fıkraların bile hayatın gerisinde kalmaya başladığının farkına varmamız gerektiğini anlıyoruz. Biliyorsun günümüzde maaşı çekip cebe koyma olayı artık neredeyse hiç kalmadı. Maaşlar banka hesaplarına otomatik yatıyor. Ama insanlar yine akla hayale gelmedik şekilde fatura ve kurum ödemeleriyle muhatap bırakıldıkları için maaşını kullanmadan önce onlar kimisi otomatik olarak kimisi manuel olarak akıllı cep telefonlarından tıkır tıkır maaşlardan alınmaya başlanıyor. Neredeyse herkesin bu ödeme ve havale işlemleri on dakikada tamamlanıyor. Bir de bakmışsın ki maaştan geriye üç kuruş ya kalmış ya kalmamış. Hırsızların kalabalık ortamda cep çarpma işi çook eskidendi... Şimdi o da güncellendi... Cep telefonuna gelen bir SMS ile bir bakmışsın bir fal oyununa bir bakmışsın bir şans oyununa abone edilmişsin. Hatta gazetemizde çıkmıştı bir başkası bir başkasının hesabına korsan girip onun adına 300 bin lira mı ne kredi çekip kendi hesabına aktarmıştı da bankadan gelen mesaj üzerine vatandaşın haberi olmuştu o da ayrı bir mesele. Sonra faturalardan takır takır her ay faturanıza yansıtılıp para kesiliyor. Bir de bir yıl sonra iptal ettirmezsen otomatik devam ediyor. Ne zaman uyanır da iptal ettirebilirsen... Yine, cazip üyelik reklamlarıyla nice programlara abone ediliyorsun ve her ay ücret ödüyorsun... Gecikme zammı, açma kapama ücreti gibi kibar dokunuşlar olduğunda da maaştan geriye pek bir şey kalmıyor... Kalabalık mekânlarda cüzdan bekleyen yankesicilere iş kalmıyor... Hiç yoksa bir kişinin en az yedi sekiz yere ödemesi bulunuyor... Bir diğeri de otobüslerde muavin filan da eskidendi... Şimdi ödemeler de dijital yapılıyor. Hatta bozuk yok filan bahanesine de "tamam, QR koduyla ödersin" anlamında akıllı telefonuna indirdiğin program üzerinden tanımlı şekilde hesap numarandan "dı dıt" ödemeni yapıp geçiyorsun... Ulaşım kartları da kişiselleştirildiği ve birçok kategorilere ayrıldığı için aynı kategoride yolcu bulabilmek de ayrı bir sıkıntı... Yani anlayacağınız hayat kendini öyle bir güncellemiş ki çalanlar da kandıranlar da şimdi kendini güncellediği için fıkralar da güncellenmek istiyor... Selamlar...F. A.

Biz mi istedik sokak çocuğu olmayı

Feridun Ağabey, dinlediğim bir paylaşım, anne babaların sorumluluğunun ne kadar önemli ve ne kadar büyük olduğunu göstermesi bakımından çok etkileyiciydi. Öyle eşiyle anlaşamadığı için hemen bırakıp gitmek kolay mı Çocuklarının geride ne olacağını düşünmek anne babanın sorumluluğu değil mi Vicdanı değil mi Vebali değil mi Kul hakkı değil mi