Emeklilik sisteminde haksızlığa uğrayan kim

Feridun Ağabey, emeklilik sisteminde işin şirazesi tamamen kaymış durumda. Bakınız güncel SGK primine esas olacak alt sınır 20.002,50 TL, üst sınır ise 150.017,90 TL'dir.Kabaca vergi hariç, SGK primi işsizlikle beraber 38'dir stopaj (gelir vergisi onu hesap etmiyorum tavandan yatıranlar-40'a kadar çıkabiliyor, tabandan SGK primi yatıranlar ise standart 15'tir.)Şimdi, bu iki sigortalının sadece SGK primi olarak ödedikleri sırası ile 7.600 TL ve 57.006 TL'dir. Bu iki kişi emekli olduğunda diyorsunuz ki, ikisi de aynı parayı alsın! Bu kabul edilebilir bir uygulama mıdır Üstelik 57 bin TL prim ödeyen 25-35 bin arası bir maaş alıyor 7.600 TL ödeyen 10-15 bin arası, bu ikisi hak mı Tam 7,5 kat fazla prim tavandan ödeyen bir SGK'lı sadece 1 veya 2 kat fazla maaş alıyor! Kim haksızlığa uğruyor iyi düşünmek lazım... Ha en az maaş alan 10 bin olmasın, 25 bin olsun keşke ama bu durumda tavandan yıllarca prim yatıran da 100 binden fazla maaş almalıdır. Bu kesimin sesi hiç çıkmıyor, hiç kimse bu kesimin durumunu dile getirmiyor. Üstelik tavandan prim yatıranlar en az 9 bin günle emekli oluyorlar öyle 5.600 günle falan da değil. Ağabey, inanın bu işin şirazesi kaymış durumda. Adalet herkese lazım. Sizin aracılığınızla değerli yetkililerimize konuyu özetliyorum:"7.600 TL tabandan SGK primi yatıran bir kişinin aldığı maaş 10.000 TL'dir. 57.000 TL tavandan SGK primi yatıran bir kişinin aldığı maaş 35.000 TL'dir. En alttan SGK primi yatıran gibi 31,5 yatırdığı primden fazla maaş alsaydı eğer tavandan SGK primi yatıran bir kimsenin maaşı 75.000 TL olurdu.Soruyorum haksızlığa uğrayan kim Saygılarımla. Yasin Yılmaz Yanlışı dile getirmek dosta dostluktur Bazı güzel kardeşlerim "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla yanlışlıklara olumlu anlamda bile ses çıkarmıyor. Bulunduğu konuma göre yanlışa "yanlış" demek yerine onun doğru olduğunu kıyısından köşesinden kendisine ve karşısındakine ispat etmeye çalışıyor. Güzel kardeşim sen yanlışa yanlış demediğin zaman her şey yolunda olacak mı sanıyorsun Ev kiraları 10 binden iş yeri kirası 15 binden 1 kg et 350 liradan başlıyor. Emekli maaşı bir ev kirası etmiyor. Tamam düşüncelerimizi olumlu olarak bile dile getirmeden alkışladığımız zaman güzel olsa keşke ellerimiz patlayana dek alkışlayalım. Ama alkış ile sorunlar çözüme kavuşmuyor, güzel kardeşim, değerli abim... Abdullah Kara Sevildiğini bilen çocuk hırçın olmaz "Feridun Ağabey, geçtiğimiz hafta sosyal medyada bizleri kahreden videoyu izledim. Bir anne olarak kahroldum. İki çocuk birbirini kıyasıya dövüyordu. Sonunda bir tanesi iki üç gün sonra vefat etmiş. O çocukları izleyenlerin ayırmaması, onu çeken kimsenin ayırmak aklına gelmemesi yüreğimi yaktı. Ne oluyor bu gençliğe böyle Nedir bu birbirine öfke ve nefret Okullarda bu çocuklara böyle mi öğretiliyor" diye dert yanan "Anne" rumuzlu okuyucumuz, konuyla ilgili doğrudan fikir yürütmemiz mümkün değildir. O anda orada bulunup da kavgayı ayırmayanların ruh hâlleri de ayrıca psikolojik bir vakadır. Ancak genel anlamda şunu söyleyebiliriz ki çocukların hayatta ilk önce öğrenecekleri duygu "sevilmek" olmalıdır. Bakın "sevmek" değil "sevilmek." Çocuklar ne acıdır ki genellikle sevgisiz büyüyor... Sevildiğini bilen çocuk kibar olur. Sevilerek büyütülen çocuk hırçın olmaz... "Sevilmeyen çocuk", "Sevgiyi bilmeyen çocuk", "Sevmeyen çocuk" hırçın olur kavgacı olur... Kazanmak ve sahip olmak üzerine bir hayat kurgular... Çocuklarınızı her şeyden önce sevin ve sevdiğinizi onlara belli edin.İlkokul öğretmenlerimiz çocukları sevgiyle büyüterek ortaokula hazırlasın. Sevilen çocuk her şeyi başarır. Her şeyi öğrenir. Herkese karşı insani duygularla yaklaşır... Kimseyle kavga etmez. Kimseyle kötü konuşmaz... Sevilmeyen çocuk büyüdükçe hayata diş biler. Sevilenlere diş biler. Sevmek yerine intikam duygularıyla ve kendini ispat etme dürtüleriyle yaşar... Bu ise sorunlu bir gençlik demektir...