Belediyelerin oy için büyük ufuklar çizmesine gerek yok

Belediye seçimleri yaklaşırken önce belediyenin tanımı ile başlamak istiyorum. Belediye ne demek Vatandaşa, halka hizmet demek. Birçok şehrimizin umumi tuvalet sorunu mevcut. Bu basit bir şey gibi gözüküyor ama çok önemli. Şehrin birinde çarşıda bir cami var vatandaş bu caminin tuvaletini kullanıyor. Bu cami yatsı namazından sonra kapanıyor. Başka tuvalet yok. Gece geç saatlere kadar bu çarşıda vatandaş var. Bu vatandaşlar bu çok önemli ihtiyacını nasıl giderecek Belediyeler tarafından 24 saat açık tertemiz pırıl pırıl bir tuvalet yapılabilir mi Evet yapılabilir ama neden yapılmıyor Bazı akaryakıt firmaları istasyonlarında sırf tuvalet temizliğini öne sürerek insanların tercih ettiği marka olmuş. Yeğenimle Adıyaman'dan geliyoruz. Arabayı yeğenim kullanıyor. "Yeğenim bir yerde mola verelim" dedim. "Tamam amca" dedi. Birkaç tane dinleme tesisini geçtik durmadı. Bir yerde durdu. Tuvalete girdik tertemiz pırıl pırıl, insan ister istemez yiyecek içecek alıyor ve arabasının yakıtını da orada dolduruyor...

Belediyelerimizin diğer bir eksiği de belediye dinlenme tesislerinin olmayışı. Emeklilerimiz yaşlılarımız evden çıktıkları zaman gidip dinlenecekleri birkaç arkadaşla sohbet edecekleri yer olabilir mi Elbette olabilir. Neden yapılmıyor Bu işletmeler belediye tarafından işletilmesi, dışarda çay 5 lira ise burada 2 lira olmalıdır...

Bir diğer konu üniversite yakınında da bu tesislerin olması lazım. 81 ilden insanlar çocuklarını okula yerleştirmek için geliyor. Bu misafirlerin dinleneceği ve tuvalet ihtiyacını gidereceği yer olmalı. Gittiğimiz bir ilçede böyle bir tesisi gördüm. 3 çay içtik 6 TL aldılar. Dışarıda çay 5 TL idi. Çalışana sordum "burayı kim işletiyor" diye "belediye işletiyor" dedi. İşte bu vatandaşa halka hizmettir...

Diğer bir eksik belediyelerimiz halk ekmeği çıkarmaması. Yine bir ilçede gördüm 220 gram ekmek 4,5 TL dışarıda 7,5 TL'dir...

Yine bir eksik cadde ve sokaklara pazar kurulması. Bu caddede acil bir hasta olsa buraya nasıl ulaşılacak Kapalı semt pazarları yapılabilir mi Evet yapılabilir neden yapılmıyor..

Diğer bir eksik taziyeevleri. İki çadır kuruluyor biri bayanlara diğeri erkeklere. Her mahalleye bir taziye çadırı yapılabilir mi Evet yapılabilir neden yapılmıyor. Bu taziyeevlerinde tuvaleti abdesthanesi ve mescidi de olması lazım. Adı çadır ama bu devirde çadır devri mi kaldı çadır demode oldu...

Diğer bir konu çarpık yapılaşma binaya göre arsa tahsis edilmesi gerekirken arsaya göre bina inşa ediliyor. Arsa üçgen ise bina da üçgen. Bu binalar yapılırken bu binaların alt katları neden otopark yapılmıyor Yolların yüzde 30-40 bu arabalar işgal ediyor. Bunları anlatırken çok çok başarılı belediyelerimizi tenzih ediyorum.

Ökkeş Özkan

Hayatı evimize sığdıralım derken...

Hayat eve sığar, diye çok hoş gösterilen hepimizin de aslında kabul edelim ki benimsediği bir slogan vardı. "Hayat Eve Sığar" dediler. Hepimiz evlerimize sığmaya çalıştığımızı göstermeye çalıştık. Oysa hayat hiçbir zaman eve sığmıyordu o zaman da sığmamıştı. Ama hiç kimse "kral çıplak" diyemiyordu. Hayat eve sığar diye diye algıyla ülkeleri ekonomik çöküntülere götürecek psikolojik bir süreç başlatılmıştı. Tamam akıllı insanlar hayatın eve sığmayacağını ve bunun ülkeyi ne hâle getireceğini öngörüyordu ama onlar da aykırı ses oyunbozan diyerek susturulmak istendi. Yine kendimiz tarafından hem de... Biz "hayatın eve sığdığını" kendi kendimize kabullendirmek için elimizden ne gelirse yaptık. Ama hepimiz de görüyorduk ki hayat eve sığardı ama fırıncı işinin başındaydı. Hayat eve sığardı ama doktor işinin başındaydı. Hayat eve sığardı ama polis işinin başındaydı. Hayat eve sığardı ama bekçi işinin başındaydı. Hayat eve sığardı ama basın mensupları işinin başındaydı. Hayat eve sığardı ama dizi ve film ekipleri işinin başındaydı. Hayat eve sığar ama bakanı vekili işinin başındaydı. Hayat eve sığar ama tarım işçileri işinin başındaydı. Hayat eve sığardı ama zincir marketler açıktı. Hayat eve sığardı ama turistler gezip tozuyordu...