Feridun Ağabey, iyi bayramlar diliyorum. Bu köşede herkes dert ve dileklerini isteklerini dile getiriyor. Böyle bir köşede ben de insanın elem ve keder ile, kaygı ve endişe ile bir yere varamayacağı hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Nefret ettiği bir işte çalışmak kadar insanı mutsuz eden ne olabilir ki Sadece mutsuzluk mu Şiddetli baş ağrıları, hayal kırıklıkları, üzüntü hepsi birer mutsuzluk sebebi ve kaynağıdır. Burada akıllı bir insanın yapabileceği önemli seçim nedir Mevcut işini kaybetmeden kendini zevkle yapabileceği bir işe göre yönlendirmek ve bunu temin etmektir. Burada en önemli sorunumuz cehalet değil harekete geçmemektir. Yalnız yapmamız gereken bir şey daha vardır. O da okuduklarımızı öğrendiklerimizi özümsemek ve içselleştirebilmektir.Başlıca işimiz, uzakta karanlıkta duranı görmeye çalışmak değil açıkta ortada olanı görmektir. Bunun anlamı insan her türlü sıkıntıda bir günün kahrını çekebilir. Bırakalım dünü ve yarının endişesini. Akıllı insan için her gün yeni bir hayattır. Şu anki durum birikmiş dünler ve korkulu yarınların ezici ağırlığı içinde bulunmamızdır. Endişe, yarınlara vurulan hançerdir.İnsan doğası gereği hepimizin yaşamayı erteleme eğilimimiz vardır. Zihnimizin hayal gücü çok geniş. Hayal ettiğimiz olumsuzlukların çok önemli bir kısmı gerçekleşmemiştir. Diyoruz ki hayalet taşlamayalım. Geçmişi ve geleceği bugünden ayıralım. Mutlu olmak istiyorsak yaşamamız gereken bu. Hatta kendimize soralım:"Geçmişi niçin bu kadar düşünüyor ve gelecek için neden pembe hayallere dalıp şimdiki zamanı kaçırıyorum"Zira geçmiş olmuş bitmiş. Pişmanlıklar da bitmez beklentiler de bitmez. Endişe hangi sorunumuzu çözmüş ki Burada bize düşen, korku ve endişelerimizi korkusuzca ele almak olabilecek en kötü durumu tahmin edip kabullenmek; sakin bir şekilde zamanı, enerjiyi kabullendiğimiz en kötü ihtimali iyileştirme yolunda kullanmaktır.Batılı bir uzman "endişeyle baş etmeyi bilmeyenler genç ölür" diyor. Sinir bozukluğu, mide ülseri, kalp hastalıkları, uykusuzluk, baş ağrıları hatta bazı felçlerin sebebinin endişe olduğunu yapılan testler göstermiştir. Gerilimli yaşamanın faturası bununla kalmıyor, olay sinirlerdeki bozukluk değil hiçbir işe yaramama duygusu. Hayal kırıklıkları, kuruntu kaygı korku, yenilgi ümitsizlik... Hepsi endişenin sebebidir. Tıbbın babası olarak lanse edilen Hipokrat "doktorların en büyük hatası zihin ve bedeni birlikte tedavi etmemeleridir" diyor. Endişe kalbe ne yapar Neler yapmaz ki... Bir kere yüksek tansiyon endişeyle beslenir... Romatizmanın nedenlerinden birisi endişedir. Troidi bozup şeker hastalığına yol açar. Duygusuz insanlar bile endişenin zararlarından kurtulamaz. Eklem romatizması dâhil, kişinin bakışlarının bozulmasının da bir nedeni endişe imiş. Hatta pek az şey bir kadının yaşlanmasını ve bakışlarının bozulmasını hızlandırmada endişe kadar çok rol oynayabilir. Bunlar deney sonuçlarıdır.Mustafa Ali MahdumEğitimdeki kadro şişkinliği hakkında