Akçay'da gördüklerim, beğendiklerim isteklerim...

Feridun Ağabey, yaklaşık on günden beridir Akçay'dayız. Balıkesir'in Ege kıyısında Kazdağları ve Madra Dağları arasında zeytinlikler içinde uzanan güzel bir körfez kıyısıdır Akçay. Siz burayı yazın denizden karaya poyraz eserken soğuk suları, zeytin yeşili, mandalina kokusu ve Kazdağları'nda güneş batarken göreceksiniz. İnsana huzur umut sevgi ve yaşama sevinci aşılıyor. Bir renkten bir renge geçerken binlerce bitkinin yetiştiği Kazdağları'nda güneş batarken esen rüzgâr temiz havayı ve çam kokusunu içinize dolduruyor.

Soğuk suları, serin denizi yakamoz manzaralı plajları, temiz havası ve kordonu ile sevdiğim bu sahil beldesi Akçay 50 yıldan beri gelip kalmam için her yaz beni buraya çağırıyor...

ALTYAPI YETERSİZ...

Bütün bu güzelliklerin yanında Akçay yıllar önce güzel ve ufak bir tatil kasabası iken şimdi artık şehirleşmeye doğru gidiyor ve âdeta bir beton yığını hâline gelmeye başladı. Altyapı yetersizliği, trafik sıkışması ulaşımda aksamalara neden oluyor. Geçen yıldan bu yana Akçay'da fazla bir değişiklik olmadı ama bu yıl yapılan en güzel hizmetlerden biri Altınkum sahil şeridinin yeniden düzenlenmesi ve yürüyüş parkurunun hizmete girmesi oldu. Eskiden millet bilhassa akşamları kordona yürüyüşe çıkar kordon boyunca kalabalık fazla olurdu. Şimdi millet akşamları Altınkum sahillerini dolduruyor yürüyüş ve bisiklet parkurunda eğleniyorlar. Buradan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Edremit Belediyesini kutluyorum. Akçay'ın bir önemli durumu da Akçay'a doğalgaz gelmesi olmuş. Bu çok güzel bir hizmet. Özellikle kış mevsiminde de orada kalanlar bazen odun kömür bazen klima bazen de elektrik ocağı ile ısınmaya çalışıyorlardı ve bu da zor oluyordu. Doğalgazın gelmesi çok iyi olacak ama bir taraftan da kazılan boru döşenen sokak ve caddelerin temizlenmesi düzeltilmesi asfaltlanması süreci biraz da gecikmeli olunca özellikle trafikte zorluk yaşatıyor.

Bu yıl fazla zamanımız olmadığı için körfezin her tarafını dolaşamadık ama görebildiğimiz kadarıyla bazı şeyler ihmal edilirken bazı yerlerde güzel şeyler yapılmış. Bir gün akşamleyin Altınoluk'ta dolaşalım dedik eskiden çarşı içi sokaklar çok dar olduğu için kalabalıkta akşamları dolaşmakta yürümekte zorluk çekiliyordu, Şimdi sahil boyuna yapılan kordon gerçekten çok güzel olmuş. Altınoluk hem biraz nefes almış hem de insanlar sahilde kordonda rahatlıkla yürüyor dolaşıyor tur atıyorlar. Akşamları sahilde birkaç tur attıktan sonra kafeteryalarda oturmak insanı gerçekten çok dinlendiriyor. Yalnız bu sahil boyu açılan yerlerde yiyecek ve içeceklerin fiyatları çok yüksek. Buna esnafın da biraz insaflı ve duyarlı olması lazım yetkililerin de bir çözüm getirmesi lazım. Altınoluk için bir diğer önemli ihtiyaç da tuvalet. Koca sahil boyunda bir iki yerde tuvalet var ve ihtiyacı gidermek için sahil boyunda bayağı bir yürümek gerekiyor. Sahil boyuna birkaç tane daha tuvalet eklenirse iyi olacağını düşünüyorum...

BETON YIĞINLARI ÇOĞALIYOR!..

Bir gün Küçükkuyu'ya gidelim dedik, Küçükkuyu Akçay ve Altınoluk kadar kalabalık değil. Güzel bir sahil kasabası olması özelliğini muhafaza ediyor. İskelesi sahili güzel ama ne yazık ki orası da yavaş yavaş tepelere, yamaçlara kurulan yazlık sitelerle beton yığınları olmaya başlamış. Daha fazla betonlaşmaya izin verilmemesi lazım. Küçükkuyu'nun en güzel yeri Adatepe ve Zeus Altları'dır. Küçükkuyu'dan sonra Adatepe'yi ziyaret ettik. Geçen yıllara göre bir hayli kalabalıktı. Orası sit alanı ilan edildiği için doğallığı bozulmamış eski güzelliğini ve tarihîyapısını koruyor. Eskiden yapılmış kışın sıcak, yazın serin olan taş binalar restore edilerek doğallıklarını muhafaza ediyorlar. Yine biraz yürüyerek tepedeki Zeus Altarı'na ulaşınca aşağıda ayaklarımızın altında kalan deniz, sahil yerleri ve körfezin manzarasını seyretmek tadına doyulmayan bir güzellik sunuyor insana...