Yapay zeka çağında kariyer: Yeni mezunlar için gelecek var mı

İnsanoğlunun tarihi, sürekli değişim ve dönüşüm hikâyeleriyle doludur. Ancak bugün tanık olduğumuz dönüşümün hızına tarihte nadiren rastlanmıştır. Yapay zekânın her alanda etkin hale gelmesiyle birlikte, özellikle beyaz yakalı çalışanların meslek hayatına başlama şekilleri kökten değişiyor. Peki, giriş seviyesi işler gerçekten yok mu oluyor

Yapay zekânın yarattığı bu dalga, çoğunlukla giriş seviyesi pozisyonları vuruyor. Şirketlerin daha önce genç yetenekleri yetiştirmek üzere açtıkları roller, bugün büyük oranda algoritmalar ve otomasyon araçları tarafından devralınıyor. Önceden tecrübesiz çalışanların kariyer basamağı olan görevler artık yazılımlar aracılığıyla saniyeler içerisinde tamamlanabiliyor. İşverenlerin bu değişimi maliyet avantajı olarak gördüğü bir ortamda, yeni mezunların deneyim kazanabilecekleri geleneksel fırsatlar hızla daralıyor.

Diğer taraftan, iş dünyasının önemli bir kesimi, bu değişimin henüz kitlesel işsizlik yaratacak boyutta olmadığı görüşünde. Bu iyimser bakış açısına göre, yapay zekâ teknolojileri, aslında verimliliği artırarak yeni iş alanları yaratacak ve bazı pozisyonları yok ederken, yerine daha nitelikli yeni pozisyonlar getirecek. Tarihteki her teknolojik devrimde olduğu gibi, insanın adapte olabilme yeteneği, geleceği belirleyen en güçlü unsur olacak.

Ancak burada asıl soru şu: Adapte olmak ne kadar kolay Genç profesyonellerin mesleki gelişimini sağlayan, onları daha üst seviyelere taşıyan "öğrenme ve yetişme" basamakları hızla ortadan kalkarken, şirketler bu eksikliği nasıl telafi edecek İş tecrübesi olmadan "deneyim" sahibi olmak mümkün mü

Yeni dönemde "insan faktörü" çok daha kritik hale gelecek gibi görünüyor. Teknoloji tarafından üstlenilen rutin görevlerin yerini, makinelerin henüz tam olarak yerine getiremeyeceği duygusal zeka, yaratıcılık ve etik değerlendirme gibi beceriler alacak. Ancak bu becerilerin gelişimi için yine de insanlara, özellikle de gençlere yatırım yapılması gerekecek.