Tohumunu üretemeyen ülke, zemini de düzeltemez!

Sergen Yalçın göreve geldiğinden beri yenilmeyen Antalyaspor'un, kısıtlı kadroya rağmen bu başarıya nasıl ulaştığını daha iyi anladığımız bir maç oldu. Fenerbahçe'yi, kaybettiği Trabzonspor maçından beri en etkisiz oyununu oynarken izledik.

Krunic'in henüz takımdaki yerine adapte olamamasına, İsmail Yüksek'in Fred'leşme çabası eklenince, Fenerbahçe orta sahası kırılgan görüntüdeydi. İsmail Yüksek 70 dakika hem kendi hem de Krunic'in görevlerini sırtlansa da, o dakikadan sonra yorgunluk baş gösterince oyun kontrolü de doğrudan Antalyaspor'a geçti.

Ferdi'nin ağır gribal enfeksiyonun etkilerini üzerinden atamaması ve Çağlar'ın garanti oynamak adına oyunu kurmak yerine topu tehlike bölgesinden uzaklaştırma aceleciliği, topun Fenerbahçe'de kalma süresini de azalttı. Yine de ilk Süper Lig maçına çıkan bir stopere göre standart bir performans gösterdi.

Dzeko, Tadic ve Szymanski'nin skor tabelasındaki yokluğunun devam ettiği şu haftalarda, Cengiz Ünder'in takımı sırtlamasının değeri, sezon sonunda anlaşılacak. İstanbulspor maçında 4 gol attıktan sonra '15 milyon Euro bonservis için bu yetmez' derken, tam da bunu kastediyordum.

Şampiyonluk maratonunda, bazen takım düşer, yıldızlar parlar. Cengiz parlamaya ve takımı zirveye taşımaya devam ediyor. Ama nereye kadar

Bu federasyon ne iş yapar

İki takım arasında İstanbul'da oynanan maç da heyecan verici ve keyifliydi. Çünkü kaliteli ayaklara sahipler. Ancak bu maçta futbol kalitesine darbe vuran futbol zeminiydi. Antalya'daki sahaya futbol zemini demek hakaret sayılır.

Bu stat açılalı yaklaşık 8 sene oldu ve ilk maç oynandığı günden beri zemin sorunu var. Problemlerin nedeni belli, çözümü belli ancak çare bulan yok. Sadece Antalya değil, Anadolu'daki birçok zemin aynı rezil durumda. Ama federasyondan tek bir hamle göremiyoruz.

Sayın TFF Başkanı Büyükekşi'ye soruyorum, 1 sene önce Ajax dahil olmak üzere Avrupa'daki kulüpleri karış karış gezerken, tam olarak ne iş yaptınız Bu zeminler ve kulüp tesisleri konusunda, aradan geçen zamanda hangi yaralı parmağa merhem sürdünüz