Fenerbahçe başı ağrısın istemiyorsa...

Fenerbahçe'nin, Trnava maçı ilk 11'i için 'rotasyon' demek yanlış olur. Batshuayi, Kent, Crespo, Zajc, Serdar ve Joshua 4-5 maç aradan sonra ilk kez 11'de sahaya çıktılar. King hariç, o arada oynanan maçlarda da fazla süre bulmadılar. 'Hazır şans bulmuşken kendimi göstereyim' düşüncesi, takım oyununun önüne geçince ilk yarıda dağınık bir futbol izledik. Kötü değildi Fenerbahçe ama kazanacak bir oyun da oynamıyordu.

Devre arasında gerekli talimatlar verilmiş olacak ki, Fenerbahçe ikinci yarıya vitesi arttırarak başladı. Ancak pas bağlantıları bir türlü kurulamayınca, takımın oyunu tempolu değil, bodoslama hücum görüntüsü verdi. Ta ki Fred ve Szymanski sahaya girene kadar. Bu ikilinin topla veya topsuz yaptıkları zaten tartışılmaz.

Ama önemli olan takımdaki diğer oyunculara yaptıkları etki. Crespo oyunun içinde daha çok görünmeye, Kent aldığı topları ezmektense daha akılcı hücum etmeye başladı. Fred ve Szymanski'nin oyuna girmesiyle, daha rahat alan bulan King de klasına yakışan iki gol attı. Oosterwolde nazarlık bir gol yedirdi ama yine takımın en iyilerindendi.

Fenerbahçe ilerleyen haftalarda veya ligin kritik virajında başı ağrısın istemiyorsa, yedek oyuncuların performanslarını daha yukarı çekmesi gerek. Sezon başı kampını kaçıran Zajc hala toparlayabilmiş değil. Ryan Kent'in kendini gösterme çabasını anlamakla beraber, yedek kaldığı maçlarda arkadaşlarının nasıl bir oyun oynadığını daha iyi izlemeli. Kent gibi tempolu oyuncuların ritmini bulması için sık süre alması lazım. Ancak onun da istediği süreyi alabilmesi için Fenerbahçe'nin oyun sistemine uyum göstermesi gerek.

Crespo bu maçta sergilediği oyunun çok daha üstünde performanslar veren bir oyuncu. İlk 11'de olmamayı kafasına takıyor gibi. Bu konuda Joshua King'e danışarak yardım alabilir. Fenerbahçe'ye geldiği günden beri, hiçbir zaman takımın değişilmez ismi olmadı. Ama bir kere bile kapris yaptığını görmedim.