Samsunspor karşısında ilk yarıdaki Fenerbahçe'yi baz alacaksak, 1-1'lik maç sonrası 2 puanın kaçtığı söylenebilir. Ancak ikinci yarıdaki Fenerbahçe, aynı hissi uyandırmadı.

Sezon başından beri iyi bir kadrosu olmasına rağmen, oyun olarak sallantıda olan Samsunspor son haftalarda toparlanmaya başlamıştı. Bütün Anadolu takımları gibi, Fenerbahçe'ye karşı sağlam duvar kurup, kontratak ve duran toplardan gol aradılar. Nitekim, hakemin uydurduğu faul sonrası Emre Kılınç'ın harika frikik golü, kaleci Livakovic'in hatasıyla birleşince, ikinci yarıda bir türlü oyun ritmini bulamayan Fenerbahçe için krizin başlangıcı oldu.

Aslında golden önce, üst üste kornerler kullanan ve hem Fenerbahçe'yi hem de taraftarını tedirginliğe sevk eden bir Samsunspor vardı. Takımdaki ve tribündeki gergin havayı sezmek zor değildi. Çünkü gol 'geliyorum' diyordu. İsmail hoca takımın tıkandığını fark edip bazı oyuncuları ısınmaya gönderse de, golün gelişine engel olamadı.

Sonra da çok radikal bir hamle ile Tadic, Dzeko ve İrfan Can üçlüsünü aynı anda çıkardı. Dzeko, o ana kadar takımın en çok top kaybeden ve en düşük pas yüzdesine sahip oyuncularından biriydi. Alışık olduğumuz bağlantıları kuran mobil santrfor görüntüsünden uzaktı.

Bu Dzeko 90 dakika oynar mı

Bu yüzden, genel kanının aksine, Dzeko'nun oyundan çıkartılmasını doğru buluyorum. Çünkü Samsunspor savunmasının fiziksel üstünlüğüne cevap veremedi. İsmail hocanın, Batshuayi ve King ile çift forvete dönüp bunu kırmaya çalışması, yanlış sayılabilecek bir hamle değildi.

Eğer Dzeko 90 dakika oynasa ve maç yine berabere bitseydi, bu kez de 'bu Dzeko 90 dakika oynar mı' diye eleştirilecekti. Kaldı ki, yerine giren Batshuayi de, son derece formda. Dzeko'dan farklı bir profil olsa da, bu tarz takımlara karşı farklı bir oyun ihtiyacı olduğunda en iyi alternatiflerden.

Ayrıca sağ ayaklı olmasına rağmen; zayıf olan sol ayağıyla 3 metreye pas verirken bile zorlanan Dzeko'nun, sol ayakla 60 metre uzun pas oynamaya çalışması da kabak tadı verdi. Sol ayağıyla çektiği, 'şut' diye tabir edilmesi zor vuruşları, attığı gollerin hatrına şimdilik saymıyorum.

Oyun aklı kayboldu

Ama Dzeko oyundan çıkarken, takımın iyilerinden İrfan Can ve Tadic'in kenara gelmesine gerek yoktu. Bu üçlü aynı anda sahayı terk edince, Fenerbahçe'nin 'oyun aklı' bir anda yok oldu. Maçın geri kalan kısmında, 'yarım akıllı' bir Fenerbahçe izledik.

Hatta o dakikaya kadar, 'kim oyundan çıkmalıydı' diye sorsanız, Dzeko'dan sonra ikinci isim Fred olurdu. Çünkü normal oyunundan çok uzak ve 'kötü' denebilecek performans veren bu iki isimdi. Ancak, sahada olduğunda tüm maçları kazandığınız bir oyuncuyu çıkarmak, o kadar da kolay olmuyordur.