Hatayspor karşısında kadroda rotasyona giden İsmail hoca, sağ bekte Ozan Tufan'ı, sol bekte Çağtay Kurukalıp'ı tercih ederken önlerinde Diego Rossi ve Osayi Samuel vardı. İlk kez A takımla süre alan Çağtay ve alışık olduğu mevkisinin dışında oynamanın yanı sıra zaten formsuz olan Ozan Tufan, önlerindeki iki oyuncuyla uyum sorunu yaşayınca Fenerbahçe ilk yarının yarısını ne yapacağını bilemez şekilde geçirdi.Ara sıra Arda Güler'in bireysel çabalarıyla hareketlenen takımı Serdar Dursun'un çabası da canlandıramadı. Eğer Hatayspor bildiğimiz oyununu oynasaydı, Fenerbahçe'nin bu durgun ve düzensiz oyunu karşısında skoru ele alabilir ve gecenin senaryosunu farklı yazabilirdi.Ancak Ömer Erdoğan'ın öğrencileri baştan sona oyun disiplininden kopuk ve bitik bir görüntü sergilediler. İkinci yarıda İsmail hocanın Ozan Tufan'ı oyundan alıp Osayi'yi geriye çekerek Berisha ile rakip sahada sayısal üstünlüğü ele geçirme planı işe yaradı. Bu sayede orta saha oyuncuları da daha fazla boş alan buldu.Rakip sahadaki üstünlüğünü ön alan presiyle taçlandıran Fenerbahçe, Arda Güler'in dinamizmiyle kaptığı top ve pozisyonun devamında kazanılan penaltı ile kilidi çözdü. İkinci penaltı da Serdar Dursun'un çabası ve zekasıyla geldi. Arada çok kritik iki kurtarış yaparak takımı oyunda tutan Altay Bayındır'ı es geçmemek lazım. Uzun sakatlık sonrası, kurtarışlarına kaldığı yerden devam ediyor.Hataysporlu futbolcuların kafa olarak oyundan kopuk olması, Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürdü. Miguel Crespo, Arda Güler, Serdar Dursun ve zaman zaman Marcel Tisserand maçın