Anlayana, küfürden daha ağırdır

Derbide ilk 45 dakika bittiğinde, Arda Güler zerafeti dışında izlemeye değer pek bir şey yoktu. İki takım da kontrolü elinde tutmak için karşılıklı faullerle oyunun tadını kaçırdı. Buna rağmen, 17 yaşındaki genç bir adamın futbol adına söyleyecek çok şeyi vardı. Ama yalnız kaldı.Valencia'nın kaçırdığı pozisyonlar ve penaltı şüphesiz kırılma anlarıydı. Ancak Valencia'nın sorunu penaltıyı kaçırması değil, kaleciyle karşı karşıya kaldığı ve penaltı kazandırdığı pozisyonda ilk tercihinin o fırsatı gole çevirmek olmaması. Üst seviye bir forvet, teması beklemek yerine o topu ağlara yollar skoru 2-0'a getirirdi. Valencia sıradışı bir golcü ama üst seviye bir santrfor olmadığını bu pozisyonda kanıtladı. İlk yarıda karşı karşıya pozisyonu unutamadığı için penaltı kazanmak istedi, onu da kaçırdı.Nathan Redmond oyuna girdikten sonra kısa süreli bir Bukayo Saka performansı göstererek 10 kişilik takımını ayağa kaldırdı. Elbette unutulmayacak bir performans. Ancak maç 1-1'e geldikten ve Beşiktaş 2-1 öne geçtikten sonra bile Fenerbahçeli oyuncuların hiçbir reaksiyon verememesi, Fenerbahçe içinde teknik-taktiğin ötesinde sorunların olduğunun göstergesi. Beşiktaş'ın 5 isabetli şutunun dördü gol oldu. 'Kalesine gelen ilk şut hep gol olan' Fenerbahçe, bu durumu 'kaleye gelen her şutun gol olması" şeklinde güncellemeyi başardı.Jesus'un son faturasıHiçbir kritik maçı kazanamayan ve belki de şampiyonluğun kaderini belirleyecek maçta takımını saha kenarında yalnız bırakan Jorge Jesus'un yokluğunun son faturası, Beşiktaş maçı ve liderle 9 puana çıkan fark oldu. Dünya Kupası'ndan beri takım üzerindeki etkisini yitirdiği apaçık ortada olan Jesus'un tercihleri, sezon başında kendisine inançla bağladığı oyuncuların güvenini yitirmesine neden oldu.Hocalarına inançları kalmadıBaştan aşağıya hatalarla dolu ve forma adaletinden yoksun ilk 11, geciken ve faydasız oyuncu değişiklikleri,