Yakında takke düşüp, kel görünür

Bunun tek bir açıklaması var. Somut kanıtları ortaya dökecek olan iddianame bir türlü bitirilemedi, onun için.

Bilindiği gibi algılamayı zehirleyen ve her türden dezenformasyona zemin hazırlayan unsur müphemiyettir. Sadece kulaktan dolma kanıtlar ortalıkta dolaşıyor. Bu da doğal olarak İmamoğlu ve Özel'e sütten çıkma ak kaşık durumu yaratma fırsatı veriyor.

Oysa vaat ve güven ikilisi konusunda yerlerde sürünen İmamoğlu ve Özel'in bu özellikleri ne hikmetse bir türlü ortaya dökülüp seçmenin dikkatine yeteri derecede sunulamıyor. Hilal Özdemir'in moderatörlüğünde, Mete Yarar, Buket Aydın ve Prof. Dr. Ümit Kocasakal'ın katıldığı bir televizyon programında bakın Buket Aydın neleri sıraladı:

"Beş yılda İstanbul'un deprem sorununu çözeceğiz diyen Ekrem İmamoğlu bir tek çalıştay yaptı. Başka hiçbir şey yapmadı. 100.000 konutu dönüştüreceğim dedi. Beş bin konut dönüştürdü. 15.000 sosyal konut yapacağım dedi. Yapmadı. Ulaşım sorununu çözeceğiz, dedi. Trafikten adım atamıyoruz. Mevcut metro hattını iki katına çıkaracağız, dedi. Tek bir metro ihalesine bile çıkmadı. 280 kilometre metro yapacağını söyledi. 8 kilometre metro yaptı. 100.000 araçlık kapalı otopark yapacağım dedi. Koskoca İspark bile battı, zarar ediyor. İstanbul'un iki yakasına iki yeni otogar yapacağım dedi. Çivisini bile çakmadı. Yetmemiş, denizaltı ile ulaşım yapacağım, demiş. Allah razı olsun Cüneyt Özdemir'den. Güldük sayesinde. İstanbul'un suyunu çeşmeden içeceksiniz, demiş. Programda ise 'Ben çeşmeden su içerdim ama su içecek vaktim yok' diye cevap vermiş…"

Bu arada Özgür Özel'in Mehmet Akif Ersoy'un programında kalkıp "Herkese birer Cumhuriyet Altını vereceğiz" demesini, Ersoy'un "Hazineyi mi boşaltacaksınız" diye uyarmasına rağmen iddiasını sürdürmesini CHP seçmeni acaba ne kadar biliyor

İşin özeti; ne kanıtlar somut bir şekilde ortaya konulabiliyor, ne de siyasi sonuçların bir numaralı kritik başarı faktörü olan 'vaat-güven' ilişkisindeki sefalet ortaya dökülebiliyor.

Fakat takke düşüp kel görününce siyasi darbe diye tutturmuş olan Özel ve İmamoğlu'nun hal-i pür-melalini düşünmek bile istemiyorum.Kampanya şart

TOKİ ve Emlak Konut GYO iş birliğiyle hayata geçirilen "Gayrimenkul Sertifikası" uygulaması, küçük yatırımcıların gayrimenkul projelerine ortak olabilmesini sağlayan alternatif bir yatırım modeli olarak halka arz ediliyormuş.

Emlak Konut'un Başakşehir'de inşa edeceği Damla Kent projesine dayalı olarak ihraç edilecek sertifikalar, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul güvencesiyle yatırımcılarına sunuluyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Gayrimenkul Sertifikası" modeline ilişkin detayları açıklamış:

"Gayrimenkul Sertifikası, bir konutun küçük paylara bölünmesiyle oluşturuluyor. Bu sistemde, yatırımcılar dilerse biriktirdikleri sertifikalarla doğrudan konut sahibi olabiliyor ya da yeterli paya ulaşamazlarsa projeden elde edilecek gelire ortak olabiliyor. Ayrıca sertifikalar, Borsa İstanbul'da hisse senedi gibi işlem görerek istenilen anda nakde dönüştürülebiliyor."

Talep toplama süreci 4-8 Ağustos 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek. 11 Ağustos'tan itibariyle de sertifikalar borsada işlem görmeye başlayacakmış. Proje inşaatının 1 Ekim'de başlanması ve 4 Şubat 2029'da tamamlanması hedefleniyormuş.

Projenin amacının, konut alımında karşılaşılan yüksek peşinat, taksit ve faiz gibi zorlukları ortadan kaldırarak gayrimenkul yatırımını herkes için erişilebilir hale getirmek olduğu anlaşılıyor. Yatırımcıların, hem birikimlerini gayrimenkul değer artışıyla büyütme hem de proje sonunda ev sahibi olma imkânına kavuşabilecekleri bildiriliyor.