Ya 'hem kel hem fodul' denseydi..

Bazı 'efsane' hareketler vardır Hani "rakibini kendi silahıyla vurdu" dedirtecek türden "Vaay" diye karşılanır, beğeni ve hayranlıkla karışık Yüksek zekâ belirtisi olarak görülür Mizahi bir yan da barındırdığı için alkışlayanı edeni çok olurBu türden, iyi anlamda popüler olabilecek efsane hareketlerin en önemli özelliği, seyircisinin kültür ve değerlerine uygun olmalarıdır Her şaka herkese yapılmaz mesela Her şakaya her ülkede gülünmediği gibiİletişim çalışmaları için de aynı durum geçerlidir İletişimin kurulması ve başarılı sonuçlara ulaşması için bir 'araç' gereklidir Bu da temelde dildir Dil ise saf kültürdür Toplumdan doğar, toplumu yansıtır Başka bir toplumun, topluluğun, milletin diliyle (ya da kültürüyle) bir diğerine hitap edemezsiniz Sizi duyarlar belki ama netice alamazsınızCHP Genel Başkanı "Bay Kemal" çıkışıyla belli ki 'yeni bir şey' denemek istemiş Hani rakibi kendi silahıyla vuracak yeni bir şeyPeki ne olur; bu hamleden ne çıkar..Bertolt Brecht, tiyatronun önemli isimlerindendi Özellikle de 'dramatik tiyatro' üslubuna karşı çıkarak kazandırdığı 'yabancılaştırma etkisi' ("verfremdungsefekt") hâlâ konuşulur, tartışılırKarşı çıktığı şey, bizim tarifimizle, dramatik tiyatro ile sahnelenen hayal dünyasının seyirciyi içinde öğütmesiydi Yani, bir hayal âlemi kuruluyor, oynanıyor, orda uyandırılmak istenen etkinin, duygunun dışına çıkılamıyor Rüzgâr sahneden eserken seyirci de oyunun istediği yere savruluyorBrecht ise 'yabancılaştırma etkisi' ile bunu kırmak istiyordu Çünkü söz konusu bir oyun bile olsa seyirci için önceden 'tasarlanmış' duygulara kapılıp gitmesi düşüncenin, yani aklın devre dışı kalması anlamına geliyordu.Fransız 'Yeni Dalga' sineması da İhsan Oktay Anar'ın kitaplarında görebileceğimiz postmodern edebiyat da böyledir Deyim yerindeyse izleyicisini, okurunu 'dürter' Dürter ki hikâyenin gerçekliği içinde kaybolmasın, hakikati hep hatırlasınCumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bay Kemal" çıkışı da böyleydi Kılıçdaroğlu ve CHP üst yönetiminin ülkenin ve milletin hakikatinden kopuk dünyası için bir 'stoper'di Elbette "Kemal Bey" yerine, "Mr. Kemal" anlamına gelen Bay Kemal ifadesini kullanmasının bir sebebi daha vardı. Ülkesinin çıkarlarından çok, Batılı hesaplara hizmet etmekle eleştirdiği Kılıçdaroğlu'nun aldığı pozisyonu vurgulamak için seçmişti bunu Genel Başkan'ın yabancı büyükelçilere mektup yazarken ya da Alman basınına "Türkiye'de can ve mal güvenliği yok" diye demeç verirken ya da "YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum" dediğinde (Ekim 2014) yaptığı tam da buyduİşin bir boyutu daha var Bay Kemal ifadesi, yukarıda saydığımız nedenlerle çok açık biçimde pejoratif anlamda kullanılıyor. Yani, 'yergi' içeriyor Belki Amerikan kültüründe kendine yer bulabilir ama bu türden ifadeleri kişilerin kendileri için kullanmaları bizim kültürümüzde olmadığından kabul görmeleri de pek olacak iş değil İnsanın aklına hemen şöyle sorular geliyor: "Cumhurbaşkanı ya 'hem kel hem fodul' deseydi; Kılıçdaroğlu da kendine 'Ben kel ve fodulum' mu diyecekti!"Açıkçası tuhaf, kültürde yeri olmayan, faydasız ve yalnızca enerji tüketen hamleler Kemal Bey belki kendi saflarına yedirebilir ama kültür ve değerlerine sahip milleti yabancılaştırırGözümüze takılanlar- Bazılarının Türkiye'nin aracılığıyla Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan, dünyaya Ukrayna'dan 20 milyon ton buğday ihracını sağlayacak 'tahıl koridoru anlaşmasını' elbette ki alkışlamasını beklemiyorduk. Ancak itibarsızlaştırmaya çalışmak için bu denli acele etmeleri de feci Hafta sonu hemen uğursuz söylemlerine başladılar "Anlaşma imzalandı ama Rusya Odessa'daki tahıl deposunu vurdu". Oysa somut durum için rakamlara bakmak lazım. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM)