Geçen hafta, Papa'nın Türkiye'ye gelişi nedeniyle medyada hak ettiği yeri bulamayan "Sıfır Atık Forumu"nun önemine değinmiş, su ve gıda kıtlığı meselesinin çok ciddi boyutlarda olduğundan dem vurmuştuk…
Türkiye Sigorta Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü de suyun geleceğine ilişkin bir araştırma yayınlamış: "Su Raporu" …
2025 yılı itibarıyla su kıtlığı riski, dünyamız için çevresel bir sorun olmaktan çıkıp stratejik bir güvenlik meselesi hâline gelmiş. Bu da gelecekteki küresel dengelerin su etrafında şekilleneceğini net biçimde ortaya koymuş.
Ülkemizin 'su stresi' sınırında olduğunun en önemli göstergesi de kişi başına düşen yıllık yenilenebilir su miktarımızın 1.400 m³ seviyelerine kadar gerilemesiymiş. Bu da tarım, sanayi ve enerji politikalarında su yönetimini merkezine alan yeni stratejiler geliştirilmesini zorunlu kılıyormuş.
Rapora göre su kaynaklarının sürdürülebilirliği, stratejik finansal istikrarın da ön koşuluymuş. Bu kapsamda, bankacılık ve sigorta sektörünün, su riski temelli kredi ve yatırım modellerini gündemine alması gerekecekmiş.
Öte yandan Türkiye'nin bölgesel su diplomasisi stratejilerinin güçlendirilmesi önemliymiş… Nüfus yoğunluğu ve kentleşme artışının, şehirlerdeki su altyapısını zorladığının ifade edildiği Rapor'da, geri dönüşüm, yağmur suyu toplama sistemleri ve gri su (bir evsel atık su türü) kullanımının, geleceğin şehirlerinin standart bileşenleri olması gerektiği vurgulanmış.
Tarım ve Orman Bakanımız durumun ciddiyetinin farkında… Bir de Türkiye fark etse…
Sıra özel sektörde…
RAMS Türkiye'nin köşe yazarlarına düzenlediği davetten yeni döndük… Yarın lansman satışlarına başlanacak "RAMS Park House Maslak" projesini tanıttılar…
Bizim dikkatimizi en çok ödeme planının çektiğini itiraf etmeliyiz… Yüzde 40 civarında peşinatla, 60 ay vade ve 0 faizle satışa sunulacak konutların aylık ödemeleri sabitmiş ve 70 bin liradan başlayacakmış.
RAMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Devran Bülbül, projeyi 2 yılda tamamlayacaklarını söylüyor. Yani bu 2 yılın sonunda kiraya verdiğiniz takdirde, taksitlerini kendi öderken üstüne size para da kalabiliyor…
Bülbül davette şunları da söyledi: "Bu proje, Türkiye'nin en büyük ölçekli dönüşüm projelerinden biri olma niteliğini taşıyor. Amacımız; modern, ferah ve doğayla bütünleşen bir yaşam modeli ortaya koymak ve insanların her gün 'iyi ki' diyecekleri bir düzen kurmak. Uluslararası tecrübemizi bu topraklarda değer üreten projelere dönüştürmekten gurur duyuyoruz."
RAMS Türkiye'yi birkaç yıldır takip ediyoruz… Sponsorlukları, sosyal konut projeleri bir yana muhalefetin "Herkes Türkiye'yi terk ediyor" yaygarası koparmaya çalıştığı dönemde ülkemize 2 milyar dolarlık yatırım yapmışlardı… 37 yıldır iş dünyasında faaliyet gösteren Bülbül Ailesi'nin Türkiye operasyonları, içinde bulundukları küresel ekosistemin sadece yüzde 8'i imiş…
Firmaya güvenin de son derece yüksek olduğu anlaşılıyor… Malumunuz vaat ile güven birlikte çalışırlar… Başta ETRO Residences İstanbul, olmak üzere RAMS City Haliç, RAMS Garden Bahçelievler, Ümraniye'deki Quattro İstanbul gibi sekiz projeyi genellikle vaat ettiğinden önce tamamlayarak teslim eden Firma, tüketicide öyle bir güven inşa etmiş ki; "Rams Ailesi" dedikleri ve kendilerinden daha önce daire alan gruptan 150 kişiye şimdiden yeni projelerinden satış yapmışlar…
Kimse kusura bakmasın ama iş dünyasında istihdam ve yatırım dışında -ki bunlar çok ciddi değerdedirler- Türkiye'ye ve topluma değer katmayı öncelikleri arasında görüp elini taşın altına koyanların sayısı çok da fazla değil…
O nedenle, devletimizin öncü olarak başlattığı 'sosyal konut kampanyası'nı uygun satış şartlarıyla hazırladıkları yeni konut projeleriyle sürdürmelerini çok önemli bulduk… İnşallah özel sektördeki örnekleri misliyle artar… Bit pazarına nur yağmış…

4