Dünyanın çivisi çıktı, çıkıyor… Uzmanlar, yakın ve uzak çevremizde toplam 30 savaşın sürdüğünü tespit ediyorlar… Bizde ise gündem; CHP ve sürdürdüğü asimetrik iletişim…
Cumhurbaşkanı, Katar'daki İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde 'İsrail zulmü' konusunda esip gürlüyor… Başta İspanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden resmî ve gayriresmî protesto sesleri yükseliyor. Bizse, Nedim Şener'in deyişiyle "Ahtapot Ekrem"in Mahkeme'deki şovunu konuşuyoruz… Ceketini nasıl çıkarmış… Kravatını kime atmış… Beyaz gömleğin kollarını 'yine' nasıl kıvırmış… Eşiyle nasıl bakışmış… Bir asimetridir gidiyor…
Emmy Ödülleri töreninde Yahudi asıllı oyuncu Hanna Einbinder konuşmasını "Özgür Filistin!" diye bitiriyor… İspanyol oyuncu Javier Bardem, aynı gece Filistin kefiyesiyle protestosunu sürdürüyor… BM komisyonu araştırmasında uluslararası hukukta 'soykırım suçu' olarak ortaya konmuş beş tanımdan dördünün Gazze'de işlendiği belirtiliyor… Biz, Mahkeme aleyhlerine karar verdiğinde "Komplo!..", "Saray'ın Yargısı" diye bağıran CHP'lilerin, karar lehlerine çıktığında "Ankara'da hakimler var…" minvalinden böbürlenmelerini tartışıyoruz… Buyurun, bir başka asimetri daha!..
Avrupa Birliği'nin savunma stratejileri konusunda sırtını Türkiye'ye yaslamayı tartıştığı, millî muharip uçağımız KAAN'ı yere göğe sığdıramadığı ortamlarda biz, CHP'lilerin KAAN'ın ayaklarına motor takılıp pistlerde dolaştırılan maket olduğu ve uçamayacağı iftirasıyla uğraşıyoruz. Ne asimetri ama!..
Bir kez daha Avrupa'nın en yoğun havalimanı vasfıyla kayıtlara geçen, dünyada ise en yoğun 6. havalimanı olan, biri "Avrupa'nın En İyi Havalimanı" olmak üzere, küresel havacılık sektörünün en saygın kurumu ACI'dan 3 ödül birden alan İGA İstanbul Havalimanı'na 'gereksiz' diyen CHP'lileri kimseler ikna edemezken Özgür Özel, emir komuta zinciriyle bağlı olduğu iddia edilen İmamoğlu'nun "Her şeyine kefil" olduğunu defaatle söyleyecek kadar ikna… Asimetriyi gördünüz, öyle değil mi!..
75 yıldan sonra ilk kez tek başlarına iktidara gelip, Türkiye'yi yönetmeye talip olanlar, ne dış politikada çözüm önerilerini ortaya koyuyorlar ne ekonomik sorunlarda ne de kültür, sanat ve sosyal meselelerde… Varsa yoksa retorik, Erdoğan düşmanlığı, iktidar ne yapıyorsa tersini savunmak… Yani asimetrik iletişimin daniskası…
Bu üslubun nereden kaynaklandığını, tarihi köklerini merak edenler Antik Yunan'a bakabilirler… Felsefede, edebiyatta, siyasette, hukukta, bilim dışı akıl yürütmede, fikirde, güzel konuşmada ve örtülü ifadelerde kullanılan bir üslup olarak tanımlanan retorik, en derin açıklamalarından birine, şu sıra yayına giren "Mussolini: Yüzyılın Oğlu" dizisinde kavuşuyor… Göz atmakta yarar olabilir…
Basit, insanları sokağa dökme amacıyla provokatif, 'korku-umut' ikilisine dayalı, şiddeti çağrıştıran bir dil kullanan retorik, bilindiği üzere kısa vadede etkili olsa da uzun vadede son derece trajik sonuçları doğurabiliyor…
Allah hepimizi korusun!..
Uzaktan mı, yakından mı..Evden çalışma konforuna alışmış arkadaşlar için haberler hiç de iç açıcı değil… Bu konudaki görüşümüzü, köşemizi takip edenler bilir… Bir kurumun karakterini, ortak ruhi şekillenmesini, fıtratını, varoluş nedenini, kültür ve değerlerini ancak çalışanlarının birlikte, yüz yüze temasla etkileşim hâlinde geliştirilebileceğine inananlardanız…
Pandemi, bu konudaki süreçleri ve iş yapış biçimlerini altüst etti… Bir süre için gerekli, hatta zorunlu da olsa şimdilerde uzaktan çalışma, yavaş yavaş yerini ofise dönüş planlarına bırakmakta…
Bu 'trend'e irili ufaklı pek çok şirketin yanı sıra Microsoft, Paramount ve NBCUniversal gibi devler de katılmış…
Microsoft, haftada 3 gün ofiste çalışmanın zorunlu hâle geleceğini, ilk uygulamanın ise şubat ayında başlayacağını belirtmiş. Bu açıklama, NBCUniversal'ın çalışanlarına gönderdiği ve ocak ayından itibaren haftada 4 gün ofiste çalışmaları gerektiğini bildiren notun hemen ardından gelmiş.