Macron'a ne oluyor

Görenler, biraz da espri ile karışık "Bunlar Ekrem İmamoğlu'nu taklit ediyor" diyorlar Kastettikleri; Zelenski ve onun izinden gittiği söylenen MacronKonu, Macron'un son görüntüleriyle daha da belirgin hâle geldiFotoğrafları, Elysee Sarayı resmi fotoğrafçısı Soazig de la Moissonniere Instagram hesabından paylaşmış O sırada Macron, uluslararası telefon görüşmeleri yapıyormuş Üzerinde, Fransız Hava Kuvvetleri'ne bağlı N10 özel biriminin paraşütçü armasını taşıyan siyah kapüşonlu bir sweatshirt Altındaki kot pantolonu, yüzündeki 5 günlük kirli sakalıyla Fransa Cumhurbaşkanı, muharebede ön saflardan yeni dönmüş gibi bir hava içinde Gören de 3. Dünya Savaşı'na hazırlanıyor zannederHadi Zelenski 'sıcak savaş' ortamında O ortam dahi kısa kollu askeri fanila ve kamuflaj pantolonuyla video kaydı yapıp servis etmeyi gerektirmez ya; onun 'pıtırcık ve fırdöndü PRcı' tavrını affetmek yine de mümkündürPeki, Macron'a ne oluyorAslında neye hazırlandığı belli Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapıda Macron gitsin diye eylem yapan 'sarı yelekliler' de seçmenini konsolide etmek için ettiği abuk sabuk laflar da akıllarda Bunca zaman debelendi durdu Parislerden kalkıp gelip Rusya-Ukrayna krizinde racon kesmeye kalktıVakti olsa Alman Şansölyesi Scholz'un arkasından Cumhurbaşkanı'mızı ziyarete de gelecek Oysa Türkiye ve İslam düşmanlığıyla faşistlerden ve aşırı milliyetçilerden oy devşirmeye çalıyorduBu tür PR numaralarının iletişim kuramında yeri vardır 'İmaj yönetimi' ve 'Publicity' (medyada görünürlük) odaklı yaklaşım söz konusudur 'İmaj' kavramının Latince "imitari" yani "taklit" sözcüğünden geldiğini belirten iletişimin en büyük ustalarından Prof. Dr. James Grunig, bu kavramı kullananları, başta da Philip Kotler'i 'demode' olmakla suçlar Tüketim toplumunun kavramı olan imaj, bizim halkımızda '-mış gibi yapmak', 'köksüzlük', 'sabun köpüğü gibi geçicilik' duygusu uyandırır. Hele de internet ortamı ve iletişimin aldığı yeni boyut nedeniyle yalancıların mumları sönmek için yatsıyı bile bekleyemezkenHalkla ilişkileri bir ürünü, markayı, hizmeti ya da fikri 'parlatmak' için kullanılan araçlar bütünü olarak algılayanlar ve uygulayanlar, 'publicity'i de matah bir şey zannederler Oysa iletişim, hedef kitleyi ya da karşınızdakini 'ikna' etmek için yapılır; gösteriş için değil İknanın da iki parametresi vardır: Vaat ve güvenVaat iki ayak üzerinde durur: Hedef kitle ya da karşınızdaki kişinin ihtiyaçları ve talepleri Güvende de iki unsurdan söz edilebilir: Geçmiş ve gelecek Geçmiş Tecrübeler, birikimler, tekâmül düzeyi Gelecek İmkân ve kabiliyetlerÖzetle, iletişimin önemli bir parçasını oluşturan halkla ilişkiler, milletin gözünü boyamak ve olmayanı parlatmak için yapılmaz. Var olanı, en doğru biçimde hedef kitlenin