İlki, İsrail'in yürüttüğü, indirgemeci bir yaklaşımla "Ülkemin ve halkımın güvenliği için İran'ın nükleer güce sahip olmasını bir tehdit olarak görüyorum" cümlesiyle özetlenebilir Tabii bu yolda yalnız değildi Altın vuruşu da 12 Haziran'da İran'ın, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik yükümlülüklerini ihlal ettiğini açıklayan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu yapmıştı İran'ın bir 'İslam devleti' olması, Türkçeye ön-ikna olarak çevrilen 'presuasion' (konuyla ilgili yazımız için: https:shorturl.ateS5Lm) süreçleriyle beslenip büyütülmüş İslamofobi'yi daha da palazlandıracak her türden malzemeye kaynaklık etmesi cabası
Buraya kadar olan kısım, İran dışındaki kaynakların yürüttüğü iletişime dairdi İşin ikinci boyutu ise İran'ın kendi iletişimine dair ne yaptığıyla ilgilidir İran ne yapmıştır.. Kendi tezinin iletişimi hususunda başarılı olabilmiş midir
Elbette ki bu ve benzeri soruların cevapları İran açısından olumsuzdur İletişimini yapamamıştır. Sonuç olarak; İsrail, nükleer güce sahip olmasının gerekliliğini bir güzel meşrulaştırmışken, aynı coğrafyada, neredeyse tamamen aynı şartlar altındaki bir ikinci devlet meşrulaştıramamıştır
Dost başaCHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Ferdi Zeyrek'in cenazesindeki görüntüleri üzerine düşüncelerimizi ifade ederken de yazmıştık: "Bir siyasi lider ülkenin şu anki ekonomik durumunda hedef kitlesinin erişmekte zorlandığı markaları sergileyemez."
Hafta sonu, benzer bir bağlamda gündem, bu kez Sayın Cumhurbaşkanımızdı Canı sıkılan klavye delikanlıları, Marmaris'teki programına yazlık takım elbisesiyle katılan Erdoğan'ın pantolonu ve ceketiyle ilgili sosyal medyada yorumlar yaparken araya bir de siyasetçiler karıştı
Ayağa bakmayı tercih eden İyi Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ise sosyal medya hesabından Erdoğan'ın ayakkabılarının 'fahiş' denebilecek bir fiyatla satılan lüks bir markaya ait olduğunu iddia etti: "Stefano Ricci, İtalyan. Timsah derisi. Kahverengi. Tam 300 bin TL. 20 emekli bir araya gelse, bir çift ayakkabısını ancak alabiliyor bir aylık emekli maaşları ile. Kestane balı, manda yoğurdu, Medine hurması ve yulaf ezmesine ise paraları kalmıyor!"
Konu o kadar köpürdü ki Cumhurbaşkanı İletişim Başkanlığı "Dezenformasyonla Mücadele Merkezi" (DMM) açıklama yapmak zorunda kaldı: "Sayın Cumhurbaşkanımızın giydiği ayakkabı, iddia edildiği gibi yabancı bir markaya ait olmayıp, tamamen yerli bir üreticinin ürünüdür. Dolayısıyla ayakkabının iddia edilen marka veya fiyatla bir ilgisi bulunmamaktadır"
Zaten sosyal medya kullanıcılarının bir kısmı da durumun farkındaydı Biz de kontrol ettik; Elle markasına ait olduğunu söyledikleri ayakkabı, şu anda bir e-ticaret sitesinde 1.474 liraya satılıyor. Peşin fiyatına üç taksitle alınabildiği gibi, kargo ücreti ve vade farkıyla aylık 163 liraya 12 taksitle de sahip olunabiliyor
Bu konunun sosyal medyada neden bu kadar konuşulduğunu yazımızın girişinde belirttik. Eğer DMM marka ve fiyat meselesini açıklığa kavuşturmasaydı, gazetelerin ilk sayfasından bile haber olabilirdi Bu, halk geneli için o kadar hassas bir konudur