Hükûmet için yeni bir 'meydan okuma'
Neden 'meydan okuma'.. Çünkü, emperyal Batı ile aynı telden çalan muhalefetimiz, hükûmet ağzıyla kuş tutsa, TBMM'den en 'devrimci' yasaları geçirse bile takacak kulp arayıp, mutlaka da buluyor. Sık sık dile getirdiğimiz metaforda olduğu gibi; Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul Boğazı'nı deniz üstünden yürüyerek geçse, "Yüzmeyi de bilmiyor!" diye eleştiriverecekler Devlet aklı ile iletişim aklının bir kez daha kol kola girip sahaya çıkması gereken bir konuyla, Vergi düzenlemesi meselesiyle karşı karşıyayız. Nedeni çok basitYasal düzenleme, Meclis'ten geçmemişken sadece Teklif düzeyindeyken bile muhalefet ve trolleri yaygarayı basmaya başladılar. Whatsapp gruplarında, sosyal medyada ve meslek ilkelerini bir kenara bırakıp bunlarla aynı karakter ve tutumda davranmayı ilke edinmiş başta Saraçhane medyası olmak üzere bazı medya organlarında tezvirat aldı yürüdü:"Dağ, fare doğurdu""Bunların yaptığı zenginden alıp fakire vermek değil, fakirden alıp zengine vermek" Bu iddialarını desteklemek için Nibor Dooh ismini de kullanıyorlar; zenginden alıp fakire vermesiyle meşhur Robin Hood'un tersten yazılışı "Yurt dışı çıkış harcı için 3 bin lira diyorlardı, 500 liraya indiler. Önce eşeğini kaybettirip, sonra buldurma hikâyesi""Herhâlde sadece avukatlar, doktorlar ve serbest meslek mensupları için Yasa çıkarıyorlar; nerede büyük başlar!.."Benzer durum Tasarruf Tedbirleriyle İlgili Genelge sürecinde de yaşanmıştı O zaman da iletişimin hak ettiği şekilde yönetilmesinde sorunlar olduğunu dile getirmiştik. Korkarız, şimdi de vergi uygulamalarıyla ilgili düzenlemede aynı sorunları tecrübe etmek durumunda kalabiliriz. Peki, ne yapmak lazımAlmanya'nın ünlü komutanlarından Erich Ludendorff'un 1937 tarihli "Der totale Krieg" kitabına adını veren "topyekûn savaş" kavramı tam da burada işimize yarayabilir Ya da başka bir deyişle; topyekûn mücadele Kavram, topyekûn iletişim olarak ele alınmalı Bu çerçevede ana strateji, Yasa Tasarısı'nın Türkiye'nin millî ekonomisine ve vatandaşlarının refahına katkısının, 'kayıt dışı'na nasıl engel olacağının, aykırı davranışlarda bulunanların toplumun vicdan terazisinde hak ettiği cezayı alacağının altının çizilmesi olarak belirlenebilir.Sürecin yönetilmesinde olmazsa olmaz ise elbette 'sözcülük' müessesi Ana stratejinin ve duygusal faydanın algılanması bakımından elbette ki Sayın Cumhurbaşkanı her zamanki gibi devrede olacaktır. Ancak, konunun teknik ayrıntıları, kafa karışıklığına sebep olmayacak şekilde paylaşılarak tüm bakanlar ve ilgili bürokratlar tarafından yalın ve net bir biçimde anlatılmalıdır "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır" şiarını çocukluğundan beri duymuş toplum, bu konudaki bilgilendirme sürecini TV'lerdeki tartışma programlarından izlememelidir Günün sözü"Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekûn ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir."Sultan II. Abdülhamitİletişim Aklı 43İletişim Aklı, çoğunluğun arzularına uyarak farklı ve yeni şeyler ortaya koymanın kesinlikle mümkün olmadığını bilir; farklı ve yeni şeyler ortaya koyacağım diye 'orijinallik', 'ilginçlik' tuzağına düşmenin ve şeytanla iş birliği yapmanın büyük zaaf olacağını bildiği gibi Gözümüze takılanlar Eposta kutumuza gelen mesajlardan en ilginçleri, genellikle eğitimlerle ilgili olanlar. Bu kez 4 saatlik bir eğitim dikkatimizi çekti: "İkna Mühendisliği ve Algı Yönetimi" Nasıl iddia ama! Yaklaşık 4 bin lira ücretli bu çevrimiçi eğitimde; beden dilinden, çatışma çözümüne, satıştan özel hayata kadar değişik alanlarda ikna yöntemlerine, hatta hipnoz ve nefes tekniklerine kadar her şey var Fakat yine de ikna edici değil Algılama yönetimi, içinde psikolojiden sosyolojiye çeşitli bilim dallarını barındıran, popüler kültüre hakimiyeti ve onun beslendiği 7 sanata ilişkin bir altyapıyı, değerlendirme becerisini gerektiren ayrıca siyasetten ekonomiye gündemi takip etmeyi neredeyse zorunlu