Anadolu Ajansı'nın (AA) global iletişim ortağı olduğu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) yürütücülüğünde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen TEKNOFEST Mavi Vatan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'ndaki kapanış töreninin ardından sona erdi.
Mayıs ayında KKTC'de, 29-31 Ağustos arasında da İstanbul'da düzenlenen etkinliğe toplam 1 milyon 200 bin gibi rekor sayıda yarışmacı katılmış…
Milletin bu konudaki hassasiyeti belli ki çok üst düzeyde… CHP TEKNOFEST'in iktidar tarafından siyasi söylem için kullanıldığı iddiasına yaslanarak eleştirilerini dile getirse de Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olduğu dönemde etkinliğe katılarak desteğini belirtmesi ise hayli ilginçtir…
Oysa, etrafımızdaki tehdit dolu ortam karşısında millî teknolojinin, millî bağımsızlığın ve millî savunma sanayiinin son yıllarda gösterdiği olağanüstü başarının 'partiler üstü' bir zihniyetle sahiplenilmesi hem ülkemiz hem de bölgemiz huzuru için elzemdir…
Dr. Selçuk Bayraktar, etkinliğin kapanış törenindeki konuşmasında Türkiye'nin duruşunu özetlemiş sanki:
"Bu ruhu ayakta tutan TEKNOFEST paydaşlarımıza ve T3 Vakfı'ndaki fedakâr ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Mavi Vatanımızın sahipsiz olmadığını bir kez daha tüm dünyaya gösteren, karadaki bir karış toprağımız neyse denizdeki bir avuç suyumuzun da aynı mukaddes emanet olduğunu ilan eden aziz milletimize en içten şükranlarımı iletiyorum."
Selçuk Bey, yarışmacılara hitaben ise şu etkili sözleri dile getirmiş:
"Burada sergilediğiniz her fikir, tam bağımsızlık ufkumuza atılmış sağlam bir çapadır. Sizin akıl ve alın terinizin olmadığı hiçbir zafer kalıcı değildir. Bu güzel ülkenin gelecekteki hikâyesini de sizler, güneş yüzlü gençler yazacak. Her birinizi yürekten alkışlıyorum."
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Dr. Ercüment Tatlıoğlu ise şöyle konuşmuş: "Gençlerimizin teknoloji alanındaki başarıları Mavi Vatan'a sahip çıkma bilinci ile birleştiğinde Türkiye'nin denizlerdeki gücü daha da artacaktır. Burada sergilenen emek ve bilgi birikimi, gelecekte çok daha gelişmiş deniz sistemlerinin Türk mühendisleri tarafından tasarlanacağının güçlü bir göstergesidir."
Türkiye dış politika ve ülke savunması konusunda haysiyetli tutum sergileyebiliyorsa, bunda yapılan yatırımlar kadar milletimizin sahiplenmesinin de etkili olduğunu biliyor ve sonuçları gururla izliyoruz…
Kimi örnek alacaksınız..Geçen yıl ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla belirli şirketlerde haftada 6 gün çalışmaya izin vererek sendikaların sert tepkisiyle karşılaşan Yunanistan, şimdi tam tersi istikamette ilerliyormuş. Ülkenin Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan Yasa Tasarısı, haftada 4 gün 10'ar saatlik çalışma modeli öneriyormuş.
Fakat "Aman ne güzel" diye sevinmeye, bize örnek göstermeye kalkışacakların güzelim teorilerini mahvedecek pis bir gerçek var… Uzaktan çalışma denen, aslen çalışmama üzerine kurulduğunu düşündüğümüz bu model, bu işi başlatan Amazon tarafından terk edildi bile… Bazı ülkelerin ekonomilerinden daha fazla gelire sahip dünya devi şirketler çalışanlarını iş yerlerine geri çağırıyorlar. Model bitti bitecek…
Ekonomileri tıkır tıkır işleyen bu şirketlerin değil de Yunanistan gibi oynak zeminde belini doğrultmaya çalışan, geçen yıl başka, bu yıl bambaşka modeller önerenlerin sözünü dikkate almak isteyenlere duyurulur…
Tamahkâr olmamak lazım…Finansal dolandırıcılık, işin içine yapay zekâ da girince iyice azıtmış… Bu sahtekârların yöntemleri, yapay zekâ ile üretilen deepfake videolar da dâhil olmak üzere çeşitlenmiş, zenginleşmiş… FBI, finansal dolandırıcılığın 6,6 milyar dolar ile birkaç yıldır siber suçluların en büyük gelir kaynağı olduğunu açıklamış.
Siber güvenlik şirketi ESET, son birkaç yıldır haberlere konu olacak kadar çok sayıda kişiyi tuzağa düşüren siber dolandırıcılık olaylarını hatırlatmış:
Haziran 2025'te Instagram kanalıyla gelen bir tehditte bankaların kimliğine bürünen dolandırıcılar, kurbanlarına tıklayıp banka bilgilerini girmeye ikna ettikleri linkler göndermiş… Neymiş "Yüksek faizli hesaplar gibi cazip teklifler" sunuyorlarmış…