Bugün seçim olsa
İstatistik, aslında bilimsel bir olaydır ve eninde sonunda gelir, matematiğe dayanır O nedenle, iki anket arasında fark olmaması gerekir
Oysa hükûmete yakın ve hükûmete muhalif olduğu düşünülen şirketlerin yaptığı anketler arasında mutlaka bir fark olur Neden
Fark, kararsızların dağıtılma biçiminden kaynaklanıyor Burada tek bir yöntem yok Ya önceki seçimde partilerin kararsızlardan aldığı paylar baz alınıyor ya da son yapılan ankette partilerin aldıkları oylarla doğru orantılı bir paylaşım kararsızlar için yapılıp sonuca ekleniyor Bir de üçüncü şık var ki; onu düşünmek bile istemiyoruz: Seçmeni maniple etmek için 'kafaya göre' dağılım yapılması Her iki araştırma şirketinin çalışmasından anlaşılması gerek ortak sonuç ise şu: Önceleri, kendi ifadeleriyle, yüzde 60'ları bulan CHP oylarının giderek eridiği Ancak, AK Parti oylarında da aynı oranda bir yükseliş olmadığı Siyasi iletişime stratejik boyutta bakanlar, ikna süreçlerinin yönetilmesinde bir değişimi tetiklemeleri gerektiğini inşallah fark ediyorlardır Aksi hâlde, çok dramatik sonuçların ortaya çıkacağı, birkaç binlik, kıl payı farklarla seçim kaybedilebileceği göz önünde bulundurulmalı"Normal doğum" kampanyasında 3 yanlış
Haftada en az bir kez dile getiriyoruz: İletişim, sonuç odaklı bir iştir Bunun gerçekliğini ve sonucun hiç de istenmediği bir şekilde tecelli ettiğini geçen hafta tekrar yaşadık
Bir hatalar zinciri sonucu kadınları ve de özellikle hekimleri ikna etmesi gereken bir mesaj, tam tersine çalıştıSivasspor-Fenerbahçe maçı öncesinde ev sahibi takım, sahaya "Doğal olan normal doğum" yazılı pankartla çıktı Ortalık karıştıBenzer bir durum ekim ayında Sağlık Bakanlığı tarafından aynı mesajla yayınlanan kamu spotundan sonra da yaşanmıştı İtirazlar, videonun sezaryen doğum yapan anne ve anne adaylarını "yetersiz" hissettirdiği hususunda yoğunlaşıyordu Hepsinden önce "normal" ifadesi bilimsel olmadığı, tıbbi terminolojide yer almadığı gibi 'anormal'i de çağrıştırdığı için ayrıştırıcı, hatta yaftalayıcı bir algılamaya sebep oluyor Yani daha en başından; mesaj yanlış kurgulanmışKonunun neden gündeme geldiği ise belli: Sezaryen konusunda ülkemizdeki durum olağandışı boyutlara ulaşmış. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre ülkemizde 2012'de yüzde 48 olan sezaryen oranı 2022'de yüzde 60'ın üzerine çıkmış. AB ülkelerinin ortalaması yüzde 28,9 iken, OECD ülkelerinde bu oran yüzde 28 imiş. Bu konuyu kadın ve bebek sağlığı ya da sağlık politikaları bakımından yorumlayacak değiliz. Ancak, iletişiminin yönetimi için değerlendirmeye devam edebilirizBu kampanya ekim ayında başladığından beri mesajın 'sağlıkla' iletilmesine engel olanın ya da tepki duyulmasının bir diğer nedeninin; hedef kitle tespitinden kaynaklandığı görüşündeyizTıbbi bir uygulama olan sezaryenin lüzumsuz ve anne ya da bebeği gereksiz uygulamalara maruz bırakacak şekilde kullanıldığına dair somut tespitler varsa, burada ikna edilmesi gereken ilk grup doktorlar ve sağlık çalışanlarıdır. Çünkü hastayla doğrudan temas hâlinde, onun özel koşullarını takip eden ve doğumun nasıl olması gerektiğiyle ilgili olarak annenin ve bebeğin sağlığı için en doğru çözümü sunacak olan onlardır