Bu dümen bizde sökmez

Kapitalizmin ve ötesinde Liberalizmin dinamosu olan, Adam Smith'in ortaya attığı "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" (laissez-faire, laissez-passer) şeklindeki düstur tüketim toplumunun etkisiyle tüm ilişkileri değerler manzumesinden uzaklaştıran bir yapı haline geldi. Bunun da katkısıyla cinsel hayatın da sınırsız sorumsuz, tüketimden nasibini almış halinin ifadesi olarak karşımıza çıkan LGBT, çeşitli harflerin ve sonunda da artı () işareti eklenerek, her türden sapkınlığı içermeye başladı: LGBTQIA yani, Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transjender, Queer, İnterseks, Aseksüel ve diğerleri Bu sıralamada herkesin açıklamada zorluk çektiği kavram şu: Queer Gemini'ye sorduk. Şu bilgiyi aldık: Geleneksel cinsiyet ve cinsel yönelim normlarının dışında kalan bireyleri ve kavramları tanımlamak için kullanılıyormuş. Kelimenin kökeni İngilizcede "tuhaf", "garip" veya "acayip" anlamlarına geliyormuş. Bu şekilde ana kavrama eklenerek tüm cinsel sapkınlıkların kapsaması sağlanmış.

Toplumun değerlerini hiçe sayan, sınırsız sorumsuz özgürlük savunucuları, illegal örgütler, toplum tortusu ne kadar ıvır zıvır STK varsa, ilaveten destekçi olarak TİP, İstanbul Barosu yasaklandığını bile bile koştur koştur Yoğurtçu Parkı'nın yolunu tuttular. Sonrası bilinen manzara; yasaların uygulanması, bir kısım avukatlar dahil göstericilerin göz altına alınması; ardından da CHP safları dahil TİP ve Baro'dan çığlık çığlığa özgürlük naraları

Akabinde Leman Dergisi provokasyonu. Toplumsal değerlerin bir kez daha hiçe sayılarak, değerler içinde en hassas noktalardan birini oluşturan İslami İnanç Sisteminin kalbine saplanıp Peygamber Efendimizin karikatürünü yayınlayarak kışkırtmaların en büyüklerinden birini devreye soktular.

Pazartesi günü Whatsapp grubuna bir haber bağlantısı atıldı İletişim danışmanı arkadaşlarımızdan biri de altına şöyle bir not düşmüştü: "CIA'e Mossad'a yalvarsan, şunların yaptıklarını yapamaz şu kritik dönemde... Yazık."

İletişim ve ilişki yönetiminde en kritik unsurlardan biri olan Algılama Yönetimi konusundaki 11 altın kuraldan ilki şudur: Hedef kitlenin değerleriyle uyumlu olacaksın. Zinhar ona ters düşmeyeceksin.

Kültür konusu o kadar hassas değildir ve değerlerin tersine, zaman içerisinde değişir. Örneğin, biri kafaya takarsa "Müslüman mahallesinde, salyangoz bile satmaya kalkabilir" Ancak o mahallede insanların inançlarını rencide edecek tek bir söz etmesi bile kendi ayaklarına sıkmak olarak neticelenebilir.

İslamofobi'nin emperyal Batı'nın Müslüman toplumları bölüp parçalamak, kendi toplumlarını da konsolide etmek için kullandıkları bir araç olduğunu bilmeyen kalmadı. Aynı Batı, kendi değerlerine tecavüze kalkışıldığında en sert tepkileri verirken, Müslüman ülkelerde Adam Smith ilkelerini ve sınırsız sorumsuzluğu savunarak kendine taraftar sağlayıp ülkeleri içeriden çökertmeyi sürdürüyor.