Bu bir 'kırılma noktası'dır

Bugün 29 Ekim Şu üç büyük 'şeyi' bir araya getirmek, 'siyasi iletişim' boyutunda akıllara durgunluk verecek düzeyde başarıdır: Cumhuriyet'in kuruluşunun 99. yıl dönümü, "Türkiye Yüzyılı" vizyonu ve TOGG'un banttan indirilmesiBirbirlerine organik ve ideolojik biçimde bağlı bu üç olayın 'tasarlanan' kesişimi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine bir 'kırılma noktası' olarak geçecek Neden "Türkiye'nin Yüzyılı" değil de "Türkiye Yüzyılı"..Çünkü, ülkemizin damga vuracağı, dünyanın gelecek 100 senesine şamil bir vizyon ve ideolojik bakış ortaya konuyor. Yani, Sayın Cumhurbaşkanı'nın vizyonu sadece Türkiye'nin 100 yılını kapsamıyorW. Churchill'e "Gelecekte ne yapacaksınız" diye sormuşlar "Geçmişim benim geleceğimdir" diye yanıt vermişMuhalif görüşlü bir TV yorumcusunun, "Adam ne dediyse yaptı" diyerek Türkiye'de hayata geçirilmiş mega projeleri tek tek sıralaması bu bir araya gelen üç büyük hadisenin ana eksenini oluşturuyor. Anglosaksonların 'default' (fabrika çıkışı) ya da 'hygenics' (olmazsa olmazlar) sınıfından gördüğü 'maddi dünyanın' içindeki yatırımlar, insanımızın hak ettiği iyilikler tabii ki geleceğin teminatıdırAncak, dünyaya yön verecek vizyon, aslında Cumhuriyet'in kuruluşunda var olsa da sonradan devre dışı bırakılarak vazgeçilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikriyatı ("Bağımsızlık benim karakterimdir"), 'millî bağımsızlık' ruhu ve adanmışlığıdır. İşte bu ruh, "Türkiye Yüzyılı"nda yeniden hayat buluyor.Canlandırılan bir başka düşünce de Türk devletlerinin 'millî kültür, değer ve ülkü birliği' içinde aynı potada eriyebilme kabiliyetinin sahiplenilmesidir. Aslında yapılan tüm yatırımlar, tüm dev projeler ve hizmetler aynı 'millî bağımsızlık' ülküsünün sağlamlaştırılmasına hizmet eder Millî Enerji ve Maden Politikası'nda, millî savunma sanayinde, ülke çıkarlarını merkeze alan onurlu dış politikada, terörle mücadelede, Türkiye'nin finans ve ekonomisine karşı yürütülen saldırılarla mücadelede vücut bulan 'millî bağımsızlık' anlayışı, Cumhuriyet döneminin bir kısmının 'makus talihi' gibi sergilenen 'eziklik' anlayışının da belini bükmektedir. Bugün yollarla buluşacak TOGG'un üretimiyle o bel bir kez daha bükülmektedir... "Yapamazlar", "Ticari intihar olur,", "Tasarımı İtalyan, bunun neresi yerli", "Şarj istasyonu yok", "Yapsalar da seri üretemezler; üretseler de pazarlayamazlar", "Pazarlasalar da satamazlar" diye tepinen ve halkımıza hiçbir gelişmişliği, güzelliği layık görmeyerek ezikliği pompalayan zihniyetin 'aşağılık kompleksi' Gemlik'te bir kez daha akamete uğratılmaktadırAK Parti'yi iktidara taşıyan ideoloji ve ona bağlı siyasi duruşun temelinde sadece maddi dünyaya ilişkin vaatler ve tasarımlar yoktu Hatırlayın kampanyaları, şiirler okuyan Cumhurbaşkanı'nı AK Parti'nin dokunduğu sinir uçları, esas olarak, arzulanan maddi dünyanın üzerinde yükselebileceği, hatta sınırlarını aşarak kendini sürekli yenileyip güncelleyebileceği maneviyatın inşasıydı O maneviyat kurulmadan da maddi kazanımlar mümkün değildi"Devletin temeli millî kültürdür" derken Cumhuriyet'imizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk de aynı yönü işaret ediyordu Kastettiği, ağır bedeller ödemiş, kayıplar vermiş ama küllerinden doğmuş bir milletin kurduğu yeni Cumhuriyet'in kültürüydü Bu tasavvurun en önemli parçalarından biri, yangın yerine çevrilmek istenen, birliğinden, birbirinden koparılıp savrulması hedeflenen bu milletin temel duyarlılıklarını