Bizden çok "halt" olur!..

Çünkü biliyoruz ki, genellikle popüler kültür içerisinden çıkarılan, toplum üzerinde etkili olduğu düşünülen başarılı iletişim savaşçıları, bazen de maksatlarının ötesinde ima taşıyan söylemleriyle, seslerini duyurabildikleri her fırsatta olguları algılar ile değiştirmeye çalışan 'spin doctor'lar (uyanık pr'cılar) her zaman bulunacaktır. Rahmetli Ömer Lütfi Mete, Batı etkisindeki bu tür 'ülkemizden müşteki' yarı aydınlar için "Bunlar zihnen vaftizlenmiş" derdi. Livaneli'nin videosunun tam da iki önemli Türk kadınının dünya çapında olaylara imza attığı şu günlere rastlaması ne kadar büyük bir talihsizlik. Wimbledon Tenis Turnuvası'nda 75 yıl sonra 3. turu görmüş ilk milli sporcumuz olarak tarihe geçen Zeynep Sönmez bir yanda. Öte yanda 71 yaşında yaşamının en verimli döneminden geçtiği algısını yaratan, 21 single ve 30 albümden oluşan eserlerinin yayınlanma, senkronizasyon ve telif haklarına milyonlarca dolar karşılığında talip olduğu dünyanın en güçlü kuruluşlarından UNIVERSAL Music Group'un bu teklifiyle bir kez daha tarihe geçen Sezen Aksu, 'zihni vaftizlenmişlere' gereken cevabı veriyorlar.

Aslında bu yanıt tarihimizde mebzul miktarda vardır.

Bunları görmeyip bu coğrafyanın iftiharı olan isimleri, bilim insanlarını, sanatçılarını, sporcularını hiçe sayanlar, Batı'nın bizlere dayatmaya çalıştığı nefret duygusundan bir an için uzaklaşabilseler, sahip olduğumuz değerlere bakıp o yanıtları bulmaları mümkün olacaktır.

Fatih Sultan Mehmet'ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e; Mimar Sinan'dan Pirî Reis'e; dünyada Avicenna (bilgilerin hükümdarı) olarak bilinen İbni Sina'dan Aziz Sancar'a; Hacı Arif Bey'den Onno Tunç'a; Osman Hamdi Bey'den Fahrünnisa Zeyd'e kadar binlerce kültür zenginliğimizi sıralayabiliriz Yeter ki Batı'nın mühürleyemediği gönül gözlerimizle bakmayı başaralım.

Yazın sinema keyfi başkadır

Siz çocukluğunuzda hiç açık hava sinemasına gittiniz mi Biz çok sık giderdik. Feneryolu'nda otururduk. Bir tane Yoğurtçu Parkı'nın orada vardı, iki tane Kızıltoprak'ta (Müge ve Toraman), bir tane Şaşkınbakkal'da Çınardibi Çiçek Sineması vardı. Haftanın en az üç akşamı bunlardan birindeydik. Bu arada Burçak Evren'in İstanbul'un Yazlık Sinemalarının Tarihi adlı kitabını açık hava sineması nostaljisine takılanlara şiddetle tavsiye ederim.


Warning: mysqli_close() expects exactly 1 parameter, 0 given in /home/koseyazarioku.com/public_html/themes/templates/footer_yazi.php on line 19