10 maddede "Temel İlkeler ve Hedefler" açıklanmış. Halkımız bunları okuyacak, gidip oyunu 'Altı Benzemezler Cephesi'ne (ABC) atacak Ölme eşeğim ölmeEllerinde hâlâ Erdoğan düşmanlığı ve retorik söylemden başka bir şey olmadığı anlaşılıyor 'Soy gerçekler' denen her siyasi partinin programında bulunan, daha doğrusu bulunması gereken, laf ebeliğinden başka bir şey değilBize sorarsanız ortaya bir 'fark' koyarak tartışma zemini sunabilecek tek 'iddia' -her ne kadar 'nasıl yapılacağı' konusunda en ufak bir ipucu vermese de- Kılıçdaroğlu'nun, Van'da düzenlenen çalıştayda, HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş ile Osman Kavala için "Serbest kalmalarını istiyorsanız, bize katılacaksınız" demesi idi Eh, ABC toplantısı da bu konuşmanın peşinden geldiğine göreBir de tabii ekonomi konusunda ne yapılacağı ile ilgili vaat meselesi var "Tut kelin perçeminden" dedirtecek türden 'Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomi' başlıklı "Temel İlkeler ve Hedefler" bölümü şöyle:"Ülkemizi yaşanan ekonomik krizden çıkaracak şekilde makroekonomik dengeleri rasyonel bir yaklaşımla gözeten, sosyal devlet ilkesiyle adil bir gelir dağılımını önceleyen, AR-GE ve üretim-odaklı bir ekonomi politikası benimseyeceğiz. Ekonomi ile ilgili tüm kurumların etkin biçimde çalışmasını ve kuralların tüm taraflara adil biçimde uygulanmasını sağlayacağız. Hayat pahalılığı ile mücadele eden, üretim ve istihdam odaklı, insan onuruna yaraşır sosyal politikalarla desteklenmiş bir anlayışı hayata geçireceğiz."Siyasette, iletişimde, iş dünyasında ya da hayatın herhangi bir alanında, karşınızdakini 'ikna' etmek ve bunun davranış değişikliğine neden olması amacıyla hareket edilir Mesela ürününüzü alması, fikrinize destek vermesi, partinize oy vermesi Tam bu noktada bir tespiti paylaşmak yararlı olabilir: İknanın iki parametresi vardır Vaat ve güvenABC konusunda güvenin yeterli olup olmadığı geçmiş seçim sonuçlarından anlaşılabilir Vaat meselesinde de retorik seviyeden bir adım öteye gitmek gerekiyor Bildiğiniz gibi güven temelinden yoksun hiçbir vaat işe yaramıyor Neyin nasıl yapılacağını bilen de yok ki ikna olabilsin2023 seçimlerine hazırlanmak, halka 'somut planlar' sunmak için önlerinde 20 yılları vardıYaygaracılara inat, Türkiye'ye güven sürüyorÇok değil, yaklaşık 5 ay önce, 4 Aralık'ta "Yakında haklarında çok şey duyacağız" diye yazmıştıkHani "Ayaklarıma kara sular indi" derler ya; aynısını yaşadım En son bizim ufaklığı Asteriks Parkı'na götürdüğümüzde böyle olmuştu Bir basın gezisi kapsamında, ekonomi alanından gazeteci arkadaşlarla beraber Kazakistan'ın Almatı kentine gittikRams Global'in merkezinin bulunduğu kentteki yatırımlarını yakından izleme fırsatı bulduk. Rams Kazakistan 55 projesi ve 20 binden fazla çalışanıyla Kazakistan'in ilk üç gayrimenkul şirketi arasındaŞimdilerde de ülkemizde Rams Türkiye olarak devasa yatırımlara başlamış durumdalar Muhalefet "Herkes Türkiye'yi terk ediyor" yaygarası koparırken, kredi kullanmadan 10 milyardan fazla öz sermayeyle Türkiye'ye yatırım yapan bir şirket olarak, geziye katılan herkeste büyük hayranlık uyandırdılar.Ailenin reisi Ramazan Bülbül Bey'in üç oğluyla 25 yılda, sadece Kazakistan ve Türkiye'de değil, Tayland ve Rusya gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde, inşaat ve ticari gayrimenkul başta olmak üzere, madencilik, sağlık, okul, mobilya, yeme-içme ve ofis sektörlerindeki projeleriyle hızla büyürken millî kültür ve değerlerinden ayrılmaması da dikkatimizi hayli çektiGözümüze takılanlar- Uluslararası İletişim Danışmanlığı Örgütü (ICCO) Türkiye temsilcisi İletişim Danışmanlığı