15 Temmuz: Demokrasi ve iletişim üzerine bir değerlendirme

Türk milletinin, iradesine haciz konmasına karşı direnme gücünü sergilediği 15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye tarihinin en kritik kırılma noktalarından biridir. Bu tarihi gecenin ve evveliyatının iletişim boyutunu, ayrıca bu süreçte yaşananları ele almanın olayın anlaşılmasına önemli katkılar sunacağına inanıyoruz. 15 Temmuz öncesini okumak aslında hiç de zor değildir; her darbe teşebbüsü öncesi sahnelenmiş 'algılama yönetimi' teknikleri ile burada da karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Terör örgütü FETÖ'nün hükûmetin ve organlarının içine sızma harekâtını belli bir noktaya getirdikten sonra yaşanan 2013 Gezi, 17-25 Aralık, Ergenekon ve Balyoz davaları süreçlerinin tek amacı şu algılamayı yaratmaktı: "Hükûmet zaaf içinde, ülke yönetilemiyor, Türkiye'de kaos egemen; tek çare bir darbeyle iktidarı değiştirmek" 15 Temmuz'un hazırlık sürecinde yürütülen bütün iletişim çalışmaları bu yönde sergilenmişti Öte yandan 15 Temmuz sadece bir direniş gecesi değil, aynı zamanda modern iletişim stratejilerinin bu kez milletin iradesi doğrultusunda etkin şekilde kullanılmasının tarihi bir örneğiydi. Bu bağlamda halkın direnişi, medyanın rolü, algılama yönetimi, kriz iletişimi yönetimi ve sosyal medyanın gücü, Türk milletinin demokrasiyi savunmadaki kararlılığını gözler önüne seren bir bütünün parçalarıydı.Halkın Direnişi ve İletişim Stratejileri15 Temmuz gecesi halkın sokağa dökülerek demokrasiyi, kendi iradesini ve millî bağımsızlığı savunması, etkin iletişim stratejileri sayesinde mümkün oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyondan yaptığı çağrı, halkın organize olmasında kritik bir rol oynadı. Bu çağrı sadece bir liderin halkına seslenişi değil, aynı zamanda güçlü bir iletişim hamlesiydi. Ayrıca, bu hamlenin önemli unsurlarından, iletişim araçlarından biri de hiç şüphesiz tüm camilerden aynı anda ülkeye yayılan selalardı Halk, bu çağrılara cevap vererek meydanlara çıktı ve darbecilere karşı direndi.Medyanın RolüDarbe girişimi sırasında ve sonrasında medyanın oynadığı rol çok önemliydi. Medya, darbe girişiminin anlık gelişmelerini halka aktararak, darbecilerin propagandasına karşı bir denge, manipülasyonlarına karşı halkı bilinçlendirme unsuru oluşturmada etkili oldu. Özel televizyon kanallarının ve sosyal medyanın etkin kullanımı, halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağladı. Algılama Yönetimi ve Kamuoyu15 Temmuz'u algılama yönetimi boyutuyla, bütüncül bir yaklaşımla incelediğimizde; darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasında, hükûmetin ve sivil toplumun etkili stratejilerinin hakkını da teslim etmek gerekir. Hükûmetin ve liderlerin, kamuoyunu sürekli bilgilendirmesi ve doğru yönlendirmesi, halkın moralini yüksek tutarak direnişi motive etmişti. Bu süreçte algılama yönetimi, sadece hakikatin aktarılmasıyla değil, aynı zamanda halkın psikolojik olarak desteklenmesiyle de sonuçlanmıştır ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın son derece veciz ifadesinde olduğu gibi: "O gece milyonların sokağa dökülüp, tüfeklerin, tankların,