"Şov" Haber

"Şov" Haber

Ali Osman Aydın

TRT Nostaljide yayınlanan 80'lerin haber bültenleriyle ilgili videolara hiç göz attınız mı bilmiyorum. Ben zaman zaman göz atıyor ve çocukluğumun Türkiye'sini anlamaya çalışıyorum.

Orada dikkatimi çeken şey haberlerin içeriğinden ziyade spikerlerin haber sunum tarzları. O dönem, bugünküne hiç benzemeyen bir stil hakimmiş. Spikerler ne kadar ciddi ve seviyelilermiş mesela. Diksiyonları çok düzgünmüş her şeyden önce. Giyim kuşamlarına büyük bir ciddiyet hakimmiş. El kol hareketi zaten yokmuş da, mimikleri bile ölçülüymüş. Haber metni okunur, okunurken yüzden herhangi bir mimik oynamaz ve haberin içeriğine geçilirmiş. O dönemler haberin kendisi izleniyormuş, sunanlar değil.

Bugün ise haber bültenleri stand-up şova ve mahkemeye dönüşmüş durumda. Günlük siyaset, eğlence, demagoji ve şiddet dozunuzu sırf haber izleyerek de karşılayabiliyorsunuz.

Karagöz Hacivat atışması gibi, rakip kanalın sunucusuyla atışılan haber bültenleri var. (Birbirlerine "haysiyetsiz" çekiyorlar.) Haber sunarken sinir krizi geçiren, bardakları tokatlayanlar var. Haberlerin arasında yerli yersiz her konuda vaaz verme meraklıları var. Ciddi ciddi söyledikleriyle halkı aydınlattığını zannedenler var. Kendini yargıç yerine koyarak olur olmaz yargı dağıtanlar var. El kol hareketi yapanlar var.

Bir defa herkes ayakta! Oturarak haber sunan kalmadı neredeyse! Yahu sizin endamınızı ne yapsın millet! Haber sunarken defiledeymiş gibi yürümeler, yürürken de kameraya tuhaf bakış atmalar Yani "haberi boş verin beni izleyin" gibi şımarıkça haller!

Bir de bu insanlar akşama kadar siyasetçi kötülerler. Onları ahlaksızlık başta olmak üzere akla gelebilecek her şeyle özellikle nefret dili kullanmakla suçlarlar!

Bundan 6 ay önce, bir kurumun talebi üzerine onlardan bir tanesiyle, bir saatlik söyleşi programı için görüşmüştük; yol ve ulaşım bize ait olduğu halde 150 bin TL istemişti bizden. Devlet kurumundan istediği para bu! Sonra gelsin her akşam vicdan, uygarlık, ahlak vaazları

Şöyle bir düşünün; Özgür Özel mi bir günde daha çok propaganda yapma fırsatı buluyordur, yoksa Fatih Portakal mı

Herhangi bir sunucuya, hangi vasfından dolayı bu kadar büyük ve etkili bir alan açılabilir (Aşağıda ne için açıldığını söyleyeceğiz). Haber bültenleri sunucuların siyasi görüşlerini empoze etmeleri için tahsis edilmiş yerler değildir ve olmamalıdır da. Siyaset yapmak isteyen bir zahmet sunuculuğu bıraksın, gazetecilik paravanının arkasından çıksın, dürüstçe meydana insin. Tabii o kadar cesursa!