Rojin için adalet!
Ali Osman Aydın
Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024'te (Van'da) kaldığı öğrenci yurdundan ayrıldıktan sonra kaybolmuştu. Uzun araman sonra (15 Ekim 2024'te) Rojin Kabaiş'in cesedi Van Gölü kıyısında bulundu.
Ölüm nedeni ve olayın detaylarıyla ilgili ilk günden bu yana ciddi kuşkular vardı. Bazı sorumsuz yayın organları ölümü bir "intihar" olarak haberleştirerek olayın üzerini örtmeye çalıştılar. Kadın derneklerinin baskısıyla sonra bu ifade "şüpheli ölüme" dönüştürüldü.
Baba Kabaiş'in tek başına yürüttüğü adalet arayışı bir yıldır sürüyor. Kabaiş Diyarbakır, Van ve Ankara arasında mekik dokurken en başından beri kızının intihar etmediğini, bunun bir cinayet olduğunu söyledi durdu.
Nihayet yapılan çalışmalar sonucunda maktulün bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri bulundu.
Şimdi adli yetkililere düşen bu katilleri ivedilikle bulmak. Baba Kabaiş ve ailesi bir yıldır perişan. Katillerin cezalandırılması belki içlerini bir miktar da olsa soğutur. Ama bir miktar! Tamamen soğumaz çünkü vatandaş da acılı aile de biliyor ki bir genç kızı hayattan koparan katiller hak ettikleri cezanın çok altında cezalar alacaklar. Zaten mesele bu!
Rojin Kabaiş'in ölümü ve babasının bir yıldır süren adalet arayışı, Türkiye'de adli süreçlerin işleyişi ve özellikle ailesinden uzakta okuyan gençlerin güvenliği konularında çok güçlü mesajlar içeriyor.
Kız yurtları konusunda yapılan haberlerin yoğunluğuna bakmak bile genç kızlar için ortamın ne kadar güvensiz olduğuyla ilgili bir fikir verebilir. İnsanın yaşadığı şehirde başına her an kötü bir şey gelecekmiş gibi hissetmesi korkunç bir his!
Güvenli ortamlar istiyoruz. Bu bizim hakkımız…
Tucker Carlson İsrail'e nasıl yüklendi
Güçlü hitabeti, keskin tespitleriyle Amerikan sağının sesi olan meşhur ekran yorumcusu Tucker Carlson, bir başka ekran fenomeni Piers Morgan'a röportaj vermiş. Röportajda şunları söylüyor:
"11 Eylül saldırıları sırasında ABD'de bulunan İsrailli vatandaşlar olaylar hakkında önceden bilgi sahibiydi… FBI belgeleri, İsrail liderliğinin saldırıları kendi stratejik çıkarları açısından avantajlı gördüğünü doğruluyor."
Amerika'da Yahudi karşıtlığı yükseliyor. 11 Eylül gibi travmatik bir tarihin ekranlardan aleni bir şekilde İsrail ile ilişkilendirilmesi bu karşıtlığın bir göstergesi. Amerikan sağı bir dedektif gibi yakın tarihini "İsrail etkisi" üzerinden yeniden okuyup yorumluyor.
Carlson'ın söyledikleri bundan ibaret değil. Şunu da söylüyor: "İsrail ordusu için savaşan Amerikalıların vatandaşlıktan çıkarılmaları gerekiyor!"
Sahi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da İsrail'de üniforma giyerek Gazze'yi bombalayan, Filistinli çocukları öldürenlerle ilgili hükümetin bir çalışması var mı Bildiğiniz üzere Sumud Filosu mensuplarına nezaret eden İsrail askerleri arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olduğunu da söylüyordu görgü şahitleri.
Bu domuz sürüsü mensuplarının Müslüman-Türk isimleriyle aramızda dolaştıklarını görmek istemiyoruz. Filistinli kardeşlerimizi katlettikten sonra aramızda dolaşamazlar. Bu canavarlardan nefret ediyoruz! Sonsuza kadar da edeceğiz. Hükümet sesimizi duysun ve bunların vatandaşlıklarını bir an önce düşürsün.